İnsan, Yüce Rabbimin bu dünyada can ve akıl verdiği mucize varlıklardan biridir.
İnsanları bitkilerden ve hayvanlardan ayıran en önemli özellik de,akıldır.
Allah insanlara akıl verse de,aklı nerede nasıl kullanacakları genleri ve ortamları ile ilgili bir gelişmedir.
Hani eskiden beri kullanılan bir söz vardır,“Sütü bozuk”
Burada tarif edilen tamda gen bozukluğudur.
Bu konuda o kadar çok fıkra anlatılır da birini anlatalım.
“Kediyi saraya Padişaha hizmet etmek üzere garson almışlar.Kedi padişahın artıkları ile mükellef ziyafetler çekmektedir kendine.Günlerden bir gün saraya fare girer.Tamda bu sırada kedi padişaha servis yapmaktadır.Duvar dibinde fareyi gören kedi,elindeki tepsiyi fırlatır ve farenin peşine düşer”
Kedinin duygularını frenlemesi, fareyi görene kadardır.
İnsan oğlu da farklı değildir.
Hiçbir şeyi yok iken çok şey arzu eder.
Rahmetli İsmail Hakkı Hoca derdi ki;
“Evladım yarın büyüyeceksiniz ve bir işiniz olacak.Evleneceksiniz.Ekonomik durumunuz yetmediği için ev kiralayacaksınız.Sonra başlarsınız yakarmaya,Allah’ım Boztepe’de de olsa bana ait bir ev nasip et.Allah size Boztepe’de ev nasip eder.Sonra yalvarırsınız Allah’ım Boztepe’ye gitmek için kötüde olsa bir araba nasip et.Oda olur.Sonra dersin Allah’ım şehir merkezinde bir ev nasip et.O olur.Bu defa iyi araba istersin.İstekler bitmezde sizin adamlığınız bitebilir.Çünkü istekler ihtirasa dönüşebilir.İhtirasta insanı adamlıktan çıkarır”
Gerçekten de siyaset veya para insanı bozabilen faktörler.
Özellikle nüfusu çok büyük olmayan yerlerde insanlar birbirinin şeceresini,nerden gelip nasıl zengin olduğunu bilir.
İşin tuhafı geçmişini ve servetin menşeini unutan bazı insancıkların, dürüstlük ve önderlik peşinde koşmasıdır.
Yüz kızartıcı suç işlemiş bazı insanları dinler iken şaşmamak mümkün değil.
Hayvanlar alemi de benzer ilginçliklerle doludur.
Hayvanlar beslenmek için bir birini öldürür,yani bir birinin mal varlığına el koyar.
Hayvanlar büyük çoğunlukta sahipsiz hayvanları avlar.
Ancak çakallar ve türleri, sahipli hayvanlara da meraktır.
Onun için derler ki;
“Çakalların ömrü tavuk kümesinde biter”
Bu dünya da kalıcı olan yok.
Adam olmak için önemli olan servet ve makam değildir.
İnsan bir düşünmeli;
“Bu servet veya bu makam bende olmasa etrafımda olanlardan kaç kişi yanımda kalır”
Eğer bu sorusunun gerçekçi cevabını kendine verir ise ne mutlu ona.
Yok bunu yapamıyorsa,onun kadar serveti ve makamı olmayan ama ondan çok itibar gören insanların hayatını izlesin.
Tabi bakar kör değil ise.
Netice de hayatta hiçbir şey gizli kalmıyor.
Yüce Rabbim günahları da,sevapları da meleklerine yazdırıyor.
Ama bu dünya da yapılanları da not alanlar vardır.
Bir devlet büyüğüm derdi ki;
“Herkesin bir defteri vardır.Bakacaksın da o defteri açtırmayacaksın”