Yıllardır her sene yılbaşı kutlamaları, noel, christmas, vs.vs.vs. kutlamalı mı kutlamamalı mı sohbetlerinden inanın bezdim. Hele Kuran’ı hayatında okumamış. Sünnetten bihaber adamların, kulaktan duyma, gelenekselci din “fetvalarını” dinlemek tamamen irrite edici bir durum.
Türk toplumu için 31 aralık geceleri yeni bir yılın başlangıç tarihi ve de eski yılın iyisiyle kötüsüyle son bulduğu bir tarihtir. Normal şartlar altında da ertesi günü resmi tatil olduğu için o gece aynen bir hafta sonu gecesi gibi yenilerek, içilerek geçer. Ve bu tüm Türk aile yapısında neredeyse böyledir. Marjinal mantıktakiler vardır ama bunlar bir tarafta “külliyen haram” diye bakıp, zaten normalde de yaşamlarını “hiç ölmeyecek gibi dünyayı tanımaya” ayırmayan bir güruhtur. Aynı şekilde yine marjinal bir grup diğer tarafta “illaki o gece dans edip, içip, eğlencelere kendisini gark eden güruh vardır. Ama dediğim gibi iki tarafta da bunlar marjinal, çok küçük bir topluluktur.
Bizler için yeni yılın başlangıcı demek, geçtiğimiz bir yılın bir değerlendirmesini yapabilmek demektir. Türk insanının bunun dışında hiçbir düşüncesi falan olmaz.
Ekonomik anlamda, önceki muhasebe döneminin sonlanıp, yeni muhasebe döneminin başlangıcıdır. Sosyolojik anlamda, toplum için yeni bir umut, yenilikler ve bundan sonraki yeni dönemin mutluluk getireceği inancıdır.
Dolayısıyla çok fazla bu konuyu uzatmanın gereği yoktur.
Yeni yıla girişimiz kutlu olsun.
Yeni yıl, önce sağlık, sonra mutluluk ve para getirsin. Mutlu yıllar.
Dostlukla kalın.