Türkiye’de siyaset günlük olarak değişkenlik göstermektedir. O nedenle bir şeyi mutlak doğruymuş gibi düşünmeye ve yapmaya imkan yoktur.
Bugün gelin biraz fikir jimnastiği yapalım. Anayasa Meclis’te görüşülmeye devam ediyor. Acaba bu görüşmeler ciddi ciddi mi yapılıyor, yoksa bir senaryo mu işletiliyor?
Böyle değil ama bir an için böyle olacağını düşünelim: Meclis’te AK Parti ve MHP Anayasa konusunda uzlaşmış gözüküyor ve oylamalarda da bu uzlaşmalar gözüküyor. Sonunda da Anayasa değişikliklerinin Meclis’te kabul edilip, referanduma gideceği kesin gibi gözüküyor. Referandumda oldu ya vatandaş “hayır” dedi. O zaman ne olacak? İşte bence işin bu kısmı da konuşulmalı…
İşin Meclis yönü üç aşağı beş yukarı belli. AK Partililer, Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı/başkan olarak görmek istiyor gibi gözüküyorlar. MHP Genel Merkezi de bu konuda çok sıkıntılı değil, engel olmayacaklarmış gibi gözüküyor. CHP zaten muhalif. CHP’nin de kesin politikası ‘Recep Tayyip Erdoğan hiçbir şey olmasın’ şeklinde…
Vatandaş yönü, çok daha ilginç. Vatandaşlardan AK Partili olanlar, kesinlikle ‘evet’çiler. Ama Anayasa değişikliklerinin içerikleri hakkında çok az bilgi sahibiler. Yani AK Parti tabanının hepsi “evet” diyecekler.
MHP tabanına bakınca da AK Parti tabanının tam tersi, belki de yüzde 90’ı “hayır”cı. O geriye kalan yüzde 10’luk kesim de aslında “hayır” diyecek ama Genel Merkez’le ters düşmek istemiyor. Ancak hatırlayacaksınız bununla ilgili de Genel Başkan Devlet Bahçeli kendisinin bir oyu olduğu ve başkasına karışmayacağını belirtmişti.
CHP tabanına bakınca ortaya çıkan cevap basit ve net: Hayır. Yani CHP tabanında bu cevap kati ve kesin.
Peki, bu duruma göre sizce acaba referandum süreci çok başa baş olmaz mı? Milliyetçi sağ taban, sol taban referandumda ‘hayır’ vermeyi düşünüyorsa, muhafazakar sağ taban ‘evet’çiyken, burada Türkiye’deki liberal oyların belirleyici olması düşünülmez mi?
O zaman, liberal tabana sempatik gelecek politika belirlemesi gereken AK Parti’de Bursa Milletvekili İsmail Aydın gibi isimlerin çıkıp da Anayasa’nın ilk dört maddesini işaret ederek “Anayasa’da değiştirilemez madde olmasını kabul etmiyoruz” derse bu liberalleri de tabiri caizse ürkütecektir.
Tüm bunlara dayanarak eğer referandumdan “hayır” çıkarsa, bu referandumun tek kaybedeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olacaktır.
Son olarak bana kendi fikrimi soranlar için söyleyeyim; bence bu yasa teklifi biraz daha bekletilmeli ve referandum işi biraz daha uzağa taşınmalıdır. Aksi halde bu işten sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zarar görecek olması, düşündürücü ve olmaması gereken bir durumdur.