Ülkenin yaşayan en tecrübeli politikacı ve devlet adamlarından Deniz Baykal 1987 Genel Seçimlerinde SHP’den Antalya Milletvekili olarak TBMM’ye girmişti. SHP Genel Başkanı o dönemde herkesin bildiği üzere Erdal İnönü idi. Erdal İnönü, iyi bir fizik profesörü ve dünyaca tanınmış bir bilim adamı idi. SHP içerisinde Deniz Baykal ve Erdal İnönü çekişmelerinden dolayı en son aşamada Deniz Baykal ve ekibi SHP’den istifa ederek ayrıldılar.
1992’de, 12 Eylül 1980 darbesiyle Cunta tarafından kapatılan partilerin tekrar aynı adla açılabilmeleri ile ilgili kanuni engel ortadan kalkınca Deniz Baykal ve ekibi CHP’yi yeniden açmak istediler. Hukukçular bilirler, partinin tekrar açılabilmesi için partinin son kurultay delegeleri toplanarak bir kurultay kararı ile partiyi yeniden açarlar.
Tabii ki o dönemde 1979’da yapılan 8.Olağanüstü Kurultay Delegelerini toplamak bir hayli zor olur. Hayatını kaybedenler olmuştur. Ayrıca SHP’de politika hayatlarına devam eden birçok CHP’li de vardı. Bu zorluk bir şekilde aşıldı. 9 Eylül 1992'de, bir önceki kurultay olan 1979'daki 8. Olağanüstü Kurultay delegelerinin büyük çoğunluğunun katılımı ve oybirliği ile tekrar açılan partinin 25. Olağan Kurultay'ında, Deniz Baykal; Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Bülent Ecevit'ten sonra dördüncü CHP genel başkanı oldu.
1980 darbesi, partileri kapattığı gibi ayrıca mallarına da el koymuştu. CHP tekrar açılışını sağlamıştı ama mallarını alamıyordu. Bununla ilgili da CHP’li avukatlar, başta Av. Erbaşar Özsoy olmak üzere bir hukuk savaşı başlattılar ve en sonunda 1990’lı yılların sonunda, 2000’li yılların başında sonuçlanan mahkemeler neticesinde CHP Milli Emlak’ta bulunan eşyalarını geri alma hakkına sahip oldu.
Konya’da da CHP’ye ait Milli Emlak Müdürlüğü’nde bulunan tablolar geri iade edildi. Bu iade esnasında o dönemin Konya Valisi bir Atatürk tablosunu çok beğendi ve valilik binasında kalmasını istedi. Ve o tablo valilik binasında, Vali Bey’in makam odasına asıldı. Ve de halihazırda bu tablo Vali Bey’in makam odasında asılı durmaktadır. Atatürk’ün papyonlu, fraklı ve silindir şapkalı elinde eldiven tutan orijinal bir yağlı boya tablosudur.
Bunu valilik binasında görevlilerin çoğu bilmediği için böyle bir açıklamayla tarihe bir not düşmek adına yazdım. Tablo gerçekten sanatsal olarak çok değerli olduğu kadar yurdumuzun kurtarıcısı, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün modern kişiliğiyle ilgili de önemli bir eserdir. Tabii son zamanlarda ortaya çıkan Ak Parti-CHP “kayıkçı kavgasına” kurban verilerek umarım “CHP’nin tablosu” diye bu yazıdan sonra bu tablo oradan kaldırılıp başka bir yere atılmaz.
Dostlukla kalın.