Vali Toprak’la 1 yıl
Geçtiğimiz gün Konya Valisi Cüneyt Orhan Toprak’la tam bir yılı geride bıraktık. Ve de Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konya Şubesi’nin organizasyonunda Vali Toprak’la bir kahvaltıda buluştuk. Vali Yardımcılarımızdan Mehmet Aydın ve Hasan Karakaş da, Sayın Valimize eşlik ettiler.
Toplantının başında Konya ile ilgili geniş bir bilgi veren Vali Cüneyt Orhan Toprak, bu bilgilendirmesiyle Konya’nın ne kadar muhteşem bir yer olduğunu hem bizlere hem de kamuoyuna bir kez daha hatırlattı.
Vali Toprak’ın anlattıklarıyla ilgili olarak bilgileri bugünkü gazetemizden takip edebilirsiniz. Ben konuşulanlardan daha çok konuşulmayanlar tarafındayım. Bir kere baştan şunu belirteyim eskiden beri Konya yönetici bazında çok şanslı olmuş bir şehirdir. Valilere şöyle bir göz attığımızda içlerinde “şu vali iyi bir çalışma göstermedi” diyeceğimiz bir valimiz olmadı. Aynı şekilde belediye başkanları için de aynı düşünce geçerli. Yani belediye başkanları içerisinde “Konya’ya hizmet vermedi” diyebileceğimiz bir belediye başkanı olmamıştır.
Dolayısıyla zaten bu son 1 yılda takip ettikleri Konya sorunlarıyla ilgili başarılı sonuçlar alan Vali Cüneyt Orhan Toprak da başarılı valiler arasına ismini şimdiden yazdırmıştır. Her ne kadar Vali Toprak milletvekilleri, belediye başkanları ile beraber başardıklarını, Konyalı Şehircilik ve Sağlık bakanlarının da katkılarını dile getirirken tabii ki bu durumlarda, mülki amir olarak valinin toparlayıcı ve birleştirici önemini muhakkak ki hepimiz biliyoruz.
Vali Toprak, Konya’nın sanayisinin şaşırtıcı bir büyüklükte olduğunu ve dışarıdan bu şekilde görülmediğini belirtirken, bundan Konyalı sanayicilerimiz de aslında bir pay çıkarmalıdır. Konya sanayisi çok gelişmiştir. Tüm dünyaya üretim yapar. Ama markalaşamamış ve aynı zamanda bu başarısının reklamını iyi yapamamıştır. Çünkü her ne kadar teknolojileri gelişse, fabrikalar ve üretim yerleri son model olsa da maalesef kafa yapısı bu hıza ayak uyduramamakta; teknoloji son model olmasına rağmen sanayici iş adamlarımız bu son model teknolojilere kafa yapısı olarak ayak uyduramamaktadırlar. Ürettikleri malların tanıtımlarını ya yapmaya gerek duymamakta ya da yanlış mecralarda, saçma sapan paralar harcayarak, anlamsızca yapmaktadırlar. Bu da sanayiyi “kapalı bir kutu” içerisinde geliştirmektedir. Dolayısıyla üreten Konyalı sanayici ve iş adamı “iletişim çağının” gereklerine de ayak uydurmalıdır. O zaman Konya’nın hem imajı açsından, hem ekonomik gelişimi açısından hem de sosyal açıdan önünde hiçbir engel kalmayacaktır.
Vali Toprak’ın da açıkladığı gibi Konya belediyeleri çok çalışkan, üretken ve hizmet belediyeleridir. Ancak diğer illerde görülen birçok kural Konya belediyelerinde çok daha katı olarak uygulanmakta ve de Konya esnafının önü tıkanabilmektedir. Hani bir espri vardır ya; “trafik polisi ceza yazmak isterse jetonu sorar yine cezasını yazar” diye anlatılır. Bunun gibi aynı belediye kanunları, yönetmelikleri diğer illerde çok fazla esnetilebilirken Konya belediyelerinde çok katı ve kuralcı hatta daha ilerisini söylersek “bürokratik oligarşi” hakimiyeti içerisinde değerlendirilir. Eğer bu sorun aşılırsa yine Konya’nın önünde büyük bir engel aşılır ve Konya, sosyal ve ekonomik alan dışında iş istihdamı açısından da çok büyük yol kat edebilir.
Vali Toprak, bürokrasinin yoğunluğundan kurtulmak için yeni Anayasa ile birlikte Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiğini de çok yerinde bir tespitle ifade etti. Ancak tabii ki işler sadece yasayla hallolmuyor. Yani bir kurşun kalemi yasayla dolmakalem yapma ihtimali yoktur. Aynen bu örnek gibi liyakatsiz kişilerle idare edilmeye çalışılan kurumlarda en kısa zamanda liyakat sistemi baz alınarak, herkesin “başarabileceği” görevleri üzerine görevlendirme yapılmalıdır. Dolayısıyla resmi kurumların müdürleri, şube müdürleri, okul müdürleri bu liyakat esasında belirlenirken, onun tanıdığı, bunun akrabası mantığı silinmelidir.
Vali Cüneyt Orhan Toprak, otolardaki çakarlarla ilgili de üzerine basarak Konya’da çakarlı araç kalmadığını belirtti. Konya’da kanunen polis, ambulans vb hariç sadece Valinin aracında çakar bulunabileceğini ve kendisinin de geldiğinden beri bunu kullanmadığını ifade etti. Vali aracı olarak trafik kurallarına mümkün mertebe riayet ettiğini, trafikte yol kestirmeye gerek duymadığını anlattı. Tabii ki tüm Konya halkı olarak bu gibi durumlar hepimizin hoşuna gider. Ancak Konya’nın Mülki Amiri, Valisi böyle düşünürken; Devlet kurumlarındaki ayrımcılığı da atlamamak lazımdır. Bir Devlet Kurumu’nun yemekhanesine(restoranına, lokantasına, sosyal tesisine) gidiyorsunuz. Herkesin oturduğu yerin dışında bir “müdür salonu” göze çarpmakta. Vali halkıyla iç içe iken, kendisini onlardan ayrı görmez iken, bir kurum müdürünün, kendi çalışanlarıyla aynı yerde oturmaya tahammül edememesi sanırım Vali Bey’in bir talimatıyla çözülebilecek bir durumdur.
Sonuçta Sayın Valimizle beraber kahvaltıda buluşmak güzeldi. Konya halkı bu 1 yılda Sayın Cüneyt Orhan Toprak’ı sevdi. Ve onu kendisinden gördü. Bundan sonraki süreçte Sayın Vali’nin işi daha zor çünkü çıtayı kendisi yükseltti ve bundan sonra Konya’nın gelişmedeki beklentileri daha da fazla olacaktır. 1 yılda gösterdiği yönetim biçimiyle Sayın Cüneyt Orhan Toprak Konya halkıyla omuz omuza olacağını ispat etmiştir.