Türkiye-Rusya İlişkileri (II)
Türkiye-Rusya ilişkilerine kaldığım yerden devam edeyim. Haziran 2019’a gelindiğinde dünkü yazımda da belirttiğim gibi ilişkiler en üst düzeyde idi. Hatta Rusya’da yapılan bir araştırmaya göre 2019 Yaz ayında Rusya’da yaşayan 12 yaş altı iki çocuktan biri tatilini Türkiye’de geçirme aşamasına gelmiştik. Hatta Türkiye-Rusya Karşılıklı Kültür ve Turizm Yılı kapsamında, Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği ve Rus Dekoratif Sanat Müzesi iş birliğiyle Moskova’da Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar, Rus Dekoratif Sanat Müzesi Müdürü Elena Titova ve çok sayıda davetlinin katıldığı 'Çağdaş Tasarımcıların Gözüyle Osmanlı Kaftanları' sergisi bile düzenlenmişti. Rus sinema yapımcılarının Türk meslektaşlarına ünlü Rus öykü ve oyun yazarı Anton Çehov’un gençliğini konu alan ortak yapım bir film çekmeyi önermeleri bile bu ilişkilerin boyutuyla ilgili sanırım bir fikir veriyordur.
2019 yılında Rusya ve Türkiye; Suriye, Libya, S-400 ve askeri teknik işbirliği, uzay alanında işbirliği, ekonomi, ticaret, TürkAkım, Akkuyu Nükleer Santrali, vize uygulamasının serbestleştirilmesi konularında görüşüp anlaştılar. 2 kere Moskova’da, 2 kere Soçi’de, Tacikistan’da Duşanbe’de, Japonya’da Osaka’da, Rusya’da Jukovskiy’de ve Ankara’da olmak üzere 8 kere ikili görüşmede bulundular. 11 kere de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkan Putin telefonla görüştüler.
Bu ilişkiler neticesinde Mart 2020’de AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB'nin Türkiye ve Rusya ile ilişkilerinin sıkıntılı olduğuna işaret ederek, bu ilişkilerin düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
Temmuz 2020’de Türkiye ve Rusya, Libya konusunda mutabakata vardı ve iki ülke heyetleri Ankara’da gerçekleştirdikleri görüşmede 4 maddelik anlaşma imzaladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı: “İki ülke, Libya’da ateşkes için çatışmanın tarafları üzerinde nüfuz kurma çabalarını sürdürmeye, BM'nin koordinasyonunda siyasi diyaloğun teşvik edilmesine katkı sağlamaya devam etmeye, insani yardımın önünü açmak için çalışmaya ve bir sonraki Libya Ortak Çalışma Grubu görüşmelerini Moskova’da yapmaya karar verdi” dedi. Bu mutabakata Mısır da katılabilirse; Suriye’de, Türkiye, Rusya ve İran öncülüğünde başlatılan Astana formatının bir benzerinin temeli, Libya’da atıldığı gibi Mısır’la bu temel daha da güçlenecek.
Yani Rusya ile ilmek ilmek örülen ilişkilerimiz gerçekten şimdilerde en üst aşamaya gelmiş durumda. Bu her ne kadar ABD ve AB’nin işine gelmese de Türkiye açısından çok büyük bir avantaj ve bu avantajı iyi kullanabilen bir Türkiye, bulunduğu konum itibariyle çok yararlı sonuçlar elde edecektir. Hatta Doğu Akdeniz’de bile bu ikiliye bir de Mısır’ın eklenmesi hem Doğu Akdeniz’de Yunanistan ve Güney Kıbrıs Yönetimini yalnız kalacak hem de Hafter’e karşı Mısır ve Rusya’yı yanımıza alarak çok güçlü bir konuma ulaşmış olacağız.
Dolayısıyla Rusya İle ilişkiler çok doğru bir yerde ve çok önemli bir konumdadır. Zaten doğru olanı da komşu ülkelerimizle aramızın iyi olması değil midir?
Dostlukla kalın.