“Tek Adam” samimiyeti

Erhan Dargeçit

Dışarıda vatandaşlarla oturduğumuzda herkes siyasetin nasıl düzelebileceğini, aslında neler yapılması gerektiğini bilirler. Mesela bir kahvehaneye gidin oturun, masada ya Konyaspor’un futbolcularını belirleyerek şampiyon nasıl olunacağı konuşuluyordur ya da ülkenin ekonomisinin aslında nasıl düzeleceği ve neler yapılması gerektiği konudur.

İşte maalesef gelişmemiş toplumlarda bu iki konu en önemli konudur. Futbol ve siyaset. Ama buna da maalesef objektif ve tarafsız bakmak bilinmez. Yani Konyaspor’un neden Ronaldo’yu transfer etmediği gibi veya buna benzer imkanların yeterliliğini ve ortamın gelişimini göz ardı ederek saçma, işe yaramaz eleştiriler gelebilir.

Bu arada bu tür toplumlarda olaylara bakış açısı kişinin kendi durduğu yerle doğru orantılıdır. Mesela yaya olarak karşıdan karşıya geçerken araçların durmasını isteriz. Ama araç kullanıyorsak bir yaya karşıdan karşıya geçiyorsa yol vermek yerine bizim geçmemizi beklemesini isteriz. Eğer bir spor kurumunda yöneticiysek yönetimi eleştirenlere kızarken, yönetim dışındaysak aynı konulardan yönetimi eleştirmekten büyük keyif alırız. Sanırım bu tür durumları açıklayabilecek en güzel kelime samimiyetsizliktir. Yani gelişmemiş toplumlarda samimiyetsizlik sorunu vardır.

Çok partili hayata geçtiğimizden itibaren birçok parti kurulmuştur. Ve bu partilerin de aslında şimdiki partilerden çok da farkları yoktur. Çok partili hayata geçişle Demokrat Parti(DP) kurulmuştur. Genel Başkan Adnan Menderes’tir. Ve tüm karar mekanizması da genel başkandır. 1950’den 2023’e kadar gelin, partilerin hangisi diğerlerinden farklıdır şöyle bir düşünün bakalım bulabilecek misiniz?

Günümüzde Ak Parti’den, Zafer Partisine kadar tüm partilerin yönetim biçimlerinin birbirinden farkı yoktur. Ak Parti’de nasıl her kararı Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan veriyorsa; CHP’de de her karar Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geçmektedir. Ahmet Davutoğlu’nun onaylamayacağı bir karar Gelecek Partisi’nde yaşama hakkı bulabilir mi? Veya Meral Akşener partinin kararlarını tabanla mı almaktadır?

Mesela CHP’de Kurultay olacak ve Kurultay’ın galibi şimdiden belli. Çünkü genel başkanın istedikleri delege olacak ve o delegelerde genel başkanlarına oy kullanacak. Peki, bu hangi partide farklı işliyor derseniz, hiç birinde. Tüm partiler bu şekilde işliyor.

Yani anlayacağınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “tek adam” olarak eleştirenler aslında hiç de farklı durumda değiller.

Bunu parti yöneticilerine söylediğinizde karşılık olarak önünüze Partiler Kanunu’nu ve Seçim Kanunu’nu bırakıyorlar. Ama mesela “üyeliği bilinçli hale getirebilmenin” kanunlara aykırı bir tarafı yok ki.

Herhangi bir partiye üye olan vatandaş kendi görev ve sorumluluklarını bilmekle yükümlüdür. Partisi neyi savunuyor, merkez yönetimi ne diyor, programı nedir, ne yapması gerekir, bunların hepsini öğrenmesi gerekir. Her şeyden önce üye olan kişinin en önemli ödevi aidat vermesidir. Aidat vermeyi öğrenmelidir. Çünkü aidat vermek öncelikle örgütü sahiplenmeyi ve yapılanların neler olduğunu araştırmayı getirir.

En basit haliyle bu bilince sahip üye kendini temsil edebilecek mahalle delegesini bu bilinç ışığında seçecektir. O bilinçteki mahalle delegeleri, kendilerini yönetecek ilçe başkanı ve yöneticilerini seçebileceklerdir. Ve bu şekilde tabandan tavana bir örgütlenme sistemiyle ancak bu “tekli” sistem aşılabilir.

Aslında buradaki samimiyetsizlik, yukarıda bahsettiğim şekilde kişinin nerede durduğu ile ilgilidir. Eğer kişi bir partide yönetimde ise delegeleri “kendilerine oy verecek” şekilde seçmeyi savunurken, eğer yönetici değilse “demokratik” bir şekilde seçilmesini istemektedir. Bunda bir samimiyet yoktur.

Konu aslında tek adam-çok adam meselesi değildir. Ülkemizde asıl mesele bu samimiyet meselesidir. Olaylara farklı yerlerden farklı yorumlar yapmak yerine farklı yerlerden aynı yorumları yapmak objektifliğine sahip olmak gerekir. Kim genel başkan olursa olsun “tek adam” oluyorsa burada sistemin dışında kişilerde de bir sorun gözükmektedir.

Dostlukla kalın.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.