İletişim çağında yaşadığımız şu devirde her şey hızlanırken ve her şey yenilenirken maalesef sanırım bir tek şu kargo firmaları kendilerini yenileyip, hızlanamıyorlar.
4 Mart 2017’de Mersin’den mi, İstanbul’dan mı Sürat Kargo’ya bir paket veriyorlar. Adının Sürat olduğuna bakmayın, o sadece isimde…
5 Mart oluyor yok, 6 Mart, 7 Mart olunca paket gelecek kişi bir muhatap aramaya başlıyor. Önce Sürat Kargo’nun Bosna Şubesini aramaya başlıyor ama telefondan ulaşmanın imkanı yok. Ya telefon çalıyor çalıyor, bakan yok ya da telefon sürekli meşgul. Akabinde aranabilecek her yer aranıyor ama bir muhatap bulunmuyor. En sonunda internet sitesinden şikayet kısmına yazılıyor yine ses seda yok.
8 Mart oluyor, yine ses seda yok. Bu sefer devreye ben kendim girdim. Müşteri hizmetlerinden bir muhatap buldum ve ona durumu anlattım. Muhatap gün içerisinde hallolacağını ifade etti. Ve gereken işlemleri yaptığını belirtti.
Ve 8 Mart akşamı kargo yine yok. Bu sefer ben de bir şikayet dilekçesi yazdım, internet üzerinden ve durumu anlattım.
Ve artık anlaşıldı ki bu kargoyu getiremeyecekler. 9 Mart sabahı kargo sahibi, kargosunu kendi almak için Sürat Kargo’nun Bosna Şubesine gidiyor. Ve nihayet kargosuna kavuşuyor. Bu arada 8,50TL’sini de unutmuyor kargo şirketi. Halbuki o parayı adresine teslim etmek için almış ama kargo sahibi kargosuna 5 gün sonra kavuştuğuna seviniyor.
Benim yazdığım internet şikayetine de öğleye doğru bir telefonla cevap geldi. Konuyu anlattım. Halen arayan görevli, “en kısa zamanda teslim edilmesini sağlayacağız” diyor. “Kardeşim kendileri gidip almışlar” dememe rağmen anlatmakta zorluk çeksem de, en sonunda anlatabildim.
Yani anlayacağınız Sürat Kargo’nun adından başka nasıl bir sürate sahip olduğu konusunda endişelerim oluştu.
Bu arada benim internetten şikayetime geri dönüldü de, kargo sahibinin internet şikayetine ben bu yazıyı yazarken daha dönüş yoktu.
Aslında bu şunu gösteriyor: Kargo ve taşımacılık işleri ciddi işlerdir ve ciddi insanların ve ciddi kuruluşların işidir. Yani nihayetinde burada çalışan da insandır, insanların zaafıdır denilebilir ama şirketler bunun için eğitim verirler. Şirket içi eğitim dediğimiz konu tam da bu işler içindir. Bu eğitimi çalışanına vermezseniz, bu eğitimi verdiğiniz elemanınız anlamıyorsa, yeni bir yapılanmaya gidersiniz.
Bunun savunulacak hiçbir yanı olmadığı gibi; bu devirde halen bu tür olayları tartışıyor olmak bile acıdır.