Dünya çok büyük bir sınavdan geçiyor. Bu sınavı verebilen ülkeler bundan sonraki süreçte de isimlerinden söz ettirebilecekler. Ama sınıfta kalanlar, bundan sonra dünya üzerinde de kendilerine yer bulmakta zorlanacaklar.
Siyaset de işte bu minval üzerine düşünülmesi gereken bir oluşumdur. Yani eskilerde olduğu gibi “hükümet ne verirse ben 5 fazla veriyorum” diye bir siyaset şekli artık kalmamıştır. Ve de bu siyaset şekli, siyaseti bu şekilde yapanlar için bundan sonra çok daha olumsuz sonuçlar doğuracaktır.
Yeni nesil artık eskisi gibi düşünmemektedir. Eskiden olanlar yeni neslin çok fazla ilgisini çekmemektedir. Mesela 27 Mayıs darbesinin bugün sadece tarihsel bir süreci oluşturduğu gibi 28 Şubat da yeni nesil için sadece tarihsel bir süreçten öteye değerlendirilmemektedir. Gençler baktığımda, türban/başörtüsü kavgası gençleri ilgilendirmemektedir. Gençlerin tamamı insanların kılık kıyafet üzerinden değerlendirilmesini doğru bulmamaktadır. Üzerine bas basa “gençlerin tamamı” diye söylüyorum. Çünkü sağcısıyla, solcusuyla, liberaliyle tümünün ortak düşüncesi budur. Dolaysıyla tarihsel olarak değerlendirilmesi gereken konular artık “oy malzemesi” yapılabilecek konular değildir. Bunu iktidar partisi de muhalefet partileri de iyi değerlendirmelidir.
Siyaset nasıl olmalı, derseniz; öncelikle ülke çıkarları tüm dünyada bir siyasetin en önde gelen argümanı olmuştur. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm profesyonel siyasetçileri siyaset üretirken argüman olarak Türkiye’nin çıkarlarını önlerine almalıdırlar. Bunun adına ister milliyetçilik deyin, isterseniz demeyin, önemli olan buna isim koymak değildir.
Tabii ki bu argümanı değerlendirirken de Türkiye Devleti’ni ve Türk Milletini baz alarak değerlendirmelidir. Yani hükümetin çıkarları, yöneticilerin çıkarları değil; toplumun çıkarlarını düşünmek gerekir.
Tüm siyaset öncelikle bunu baz alırsa sonrasında yapılacak iktidar çalışmaları da muhalefet çalışmaları da doğru ve sağlam bir temele oturur.
Bunun dışında tutup da birbirlerini “başkalarına hizmet etmekle” suçlayan siyasileri de genç nesil ciddiye almamaktadır. Bunun en güzel örnekleri yaşanacak ilk seçimlerde görülecektir. Bu yeni nesil kesinlikle yapılacak ilk seçimlerde kendi ağırlığını koyarak dünyadaki yeni sistemin gereğini oylarıyla sağlayacaktır.
Dostlukla kalın.