Siyaset profesyonel olursa başarı gelir
Ali Babacan hafta sonu partisinin il kongresine katılmak için Konya’da idi. İl Kongresinde bir konuşma yaptı. Konuşması haliyle ekonomi ağırlıklıydı. Ama zaten ülkenin de en büyük sorunu ekonomi değil mi?
Neyse, şimdi konuya baştan başlayayım. Öncelikle Ali Babacan bence Ak Parti süreci sonrasındaki ülkeyi yönetecek kişidir. Bunu uluslararası sohbetlerde görebiliyorsunuz. Yani hem küresel sermayenin desteklediği hem de ekonomik manada işten anlayan, genç ve dinamik bir genel başkan olarak görebiliyorsunuz. Burada tabii ki Deva Partisi örgütlerinin yapısı önemli oluyor. Çünkü görüldüğü üzere daha bu örgütler Ak Parti’nin psikolojik ağırlığından kurtulamamış durumda gözüküyor. Yani Deva Partisine geçmek isteyenler henüz geçebilmiş değil. Aynı zamanda parti içerisinde görev alanlar da siyasette oldukça yeni ve hatta bir kısmı sadece Ak Parti iktidarı dönemini biliyor. Başka iktidar görmemiş.
Dolayısıyla, Deva Partisi örgütleri anlaşılan o ki; en azından yarı bile olsa profesyonel ekibe ihtiyacı vardır. Bundan sonraki siyasette artık eski mantıkla particilik yapma olasılığı yoktur. Yani her birimini gayet net oluşturup, bu birimlerin de gayet profesyonel şekilde çalışmasını sağlamak gerekmektedir. Siyaset artık amatör insanların, siyaset bilgisi olamayan insanların, yaptığı iş konusunda bilgisi olmayan insanların yapacağı bir iş olmaktan çıkmıştır.
Deva Partisinin kongresini bu düşüncelerle izledim. Öncelikle eski siyaset tarzında olduğu gibi salona kalabalık getirmek ilgi ve alakanın ölçütü olmaktan çıkmıştır. Ve bu yönüyle kalabalık bir salon vardı. Pandemi süreci için olumsuz bir örnek ve gereksiz bir kalabalıktı. Siyasete ayak uydurabilecek kişiler yönetimde çok fazla olmadığı için parti dışından olup da gelen misafirlere ilgi azdı. Basına da ilgi çok azdı ama zaten Konya’da bu tür organizasyonlarda şahsen Ak Parti’den daha fazla basına ilgi gösteren bir organizasyon ben görmedim. Konya’da bu tür organizasyonları aslında Ak Parti’den daha iyi yapan bir parti de görmedim. Profesyonelliği de bu şekilde değerlendirdiğimi de belirtmeden geçmeyeyim.
Tabii ki Ali babacan iyi bir ekonomist, temiz bir insan, ahlaklı ve dürüst bir politikacıdır. Buna hiçbir itirazım yok. Ancak unutulmamalıdır ki, politika halktan oy almakla ölçülür. Dolayısıyla halkın isteklerini, taleplerini, düşüncelerini değerlendirmek il örgütlerine düşecektir. Bu konuda da profesyonellik olmazsa vatandaşa ulaşmakta zorluk çekilecektir.
Bu yazıyı yazarken, kimse Ali Babacan’ı eleştirdiğimi veya partisini yanlış bulduğumu düşünmesin. Ben parti bir ivme kazanırken, örgütlenmenin eksikliğinin yaratacağı sıkıntıya dikkat çekmek istiyorum.
Aksi halde Ali Babacan, genel başkan olarak söylemesi gerekenleri, eleştirilerini, muhalefetini, çok dozunda yapmıştır. Bu muhalefet şeklinden rahatsız olmanın tek açıklaması iktidar tarafından ya da kuru kuruya iktidara bağlı kişiler tarafından gelebilirdi.
Sonuç olarak Deva Partisi güzel bir kongre yaptı ama “Genel Başkan ivmesini” örgütsel profesyonellikle birleştiremezse bir işe yaramayacaktır. Hep beraber bundan sonraki süreci bekleyip göreceğiz. Profesyonellik mi eski tip politika mı hakim olacak?
Dostlukla kalın.