Sıkıyönetim şartları mevcut

Erhan Dargeçit

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz gün evinin önünde, vatandaşlara yaptığı konuşmada “…..Hükümetimiz şu anda önemli bir hazırlığın içinde ve çarşamba günü inşallah Milli Güvenlik Kurulumuzu toplayacağız. Milli Güvenlik Kurulundan sonra da bir Bakanlar Kurulu toplantısı yapacağız ve Milli Güvenlik Kurulu ardından Bakanlar Kurulu toplantısıyla da önemli bir kararı açıklayacağız. Şimdi burada açıklamayacağım…..” dedi. O saatten itibaren de herkes “acaba ne açıklanacak” diye beklemeye başladı.

Bu düşünceden yola çıkarak biz de aynı şeyi düşündük. “Acaba açıklanacak önemli şey ne olabilir?” diye.

1982 Anayasası’na göre olağanüstü hal ve sıkıyönetim ilanı ile ilgili belirli şartlar bulunmaktadır. Buna göre; olağanüstü hal ilan yetkisi Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’na aittir. Ve Anayasa şöyle hükmeder: “İki durumda olağanüstü hal, diğer bir durumda da sıkıyönetim ilan edilir. Doğal afet, tehlikeli salgın hastalıklar, ağır ekonomik bunalım, olağanüstü hale birinci sebep olarak alınır.  Şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzenini ciddi şekilde bozması olağanüstü hal ilanına ikinci sebeptir. Sıkıyönetim, savaş hali durumunda ilan edilir. Olağanüstü hali Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu ilan eder. Sıkıyönetimi ise Cumhurbaşkanı başkanlığından toplanan Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulunun görüşünü aldıktan sonra ilan eder. Olağanüstü hal veya sıkıyönetim ilan edildikten sonra Resmi Gazete’de yayımlanır ve TBMM’ye sunulur. Olağanüstü hal ve sıkıyönetim 6 aylığına ilan edilir. Gerekli şartlar oluştuğundan TBMM 4 ay daha uzatabilir.”

O günkü konuşmasında bir de ipucu veriyordu Sayın Cumhurbaşkanı “…. Çünkü zamanla yarışıyoruz, hızlı karar alıp, hızlı uygulamalıyız…..” diyordu.

Sıkıyönetim ilan edildikten sonra yetkiler sıkıyönetim komutanlıklarına geçer. Böylece hızlı karar alınıp uygulanabilir. Temel hak ve hürriyetler sınırlanabilir veya durdurulabilir. 

Yani, mesela, konutlardan, siyasi partilere, derneklere kadar karar olmadan girip arama yapılabilir. TRT dahil her türlü yayına ve haberleşmeye sansür uygulayabilir.

Bunun gibi çoğaltabileceğimiz birçok konuda sıkıyönetim komutanlığı karar olmadan müdahale edebilir.

Şimdi baktığımızda görünen o ki; sıkıyönetim için tüm şartlar olgunlaşmış durumda. Yani bunun için gerekli olan her şart mevcut. Acaba Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklayacağı önemli karar “sıkıyönetim kararı” mı olacaktır?

Tabii ki sıkıyönetim kararı çıkartılırsa bunun olumlu ve olumsuz yanlarını iyi düşünmek gerekecektir. Muhakkak ki ülkenin bu badireyi atlatabilmesi için gerekli olan bazı önlemleri almak şarttır ama bununla birlikte ekonomik yönünü sosyal yönünü de değerlendirmekte yarar vardır.

Bakalım sıkıyönetimli günler yeniden mi başlayacak?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.