Sayın Vali de artık kulak versin!
Pandemi başladığı süreçte Konya’da çok fazla denetim ve kurallara uymanın kontrolü süreci, çok dikkatli bir biçimde yaşanıyordu. Ama ne hikmetse artık ne kontrolü, ne denetimi, ne de bu ciddiyeti Konya’da göremiyoruz. Tabii ki görünen o ki, Konya Valisi bu konunun üzerinde çok ciddi bir biçimde durması gerekir.
Bilim Kurulu kararlar alıyor. Bu kararları Sağlık Bakanı duyuruyor. Bu kararların uygulanmasıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı Kanun Hükmünde Kararname(KHK) yayınlıyor. İllere gönderiyor. İllerde İl Hıfzıssıhha Kurulları bu kararları ile göre uyarlayıp, duyuruyor. Sonra ne oluyor? Hiçbir şey… Çünkü kontrol yok ki…
Adam ya da kadın güya karantinada; ama orayı-burayı geziyor. Adamın ya da kadının güya AVM, pazar gezmesi, toplu taşımayı kullanması yasak. Ama gidin buraları görün bakalım uygulaması var mı?
Sokak düğünleri yasakmış. Ha bu arada havai fişek atmak da yasakmış. Duy da inanma…
Bu kurallara kim uymuyorsa bilin ki “insan canına kastediyordur”. Ve de kim bu durumları görmezden geliyorsa, göz yumuyorsa, suça yataklık yapıyordur. Çünkü sırf bu kurallara uymadığı için bir başkasına hastalığı sirayet ettiren ve o kişinin belki de ölümüne kadar sebep veren bir kişi cinayet işlemiyor da ne yapıyordur? Bunun vebalini kimler çekecektir, düşünsenize…
Düğün salonlarını neredeyse kapattılar. Tabii oraların kontrolü kolay olunca bir de düğün salonu sahipleri yasalara uymaya çalışınca düğün salonlarında neredeyse işler durmuş durumda. Düğün salonlarında şişelenmiş, kapalı su haricinde, su servisi; yemek, hatta çay bile yasak.
Ama düğün salonları dışında kontrol olmayınca vatandaş ona da bir yöntem bulmuş. Şimdi bazı restoranlara, kafelere bakıyorsunuz, yemekli düğün, nişan, kına, serbest gibi, yapılıyor. Vatandaş davetiye gönderiyor. Davetiyede ‘düğün’ yazmıyor, uyanıklık yapıyor “yemek” yazıyor. Böylelikle düğün olmamış oluyor. Bunu da kontrol mekanizmaları sorunsuz görüyor.
Bu demek oluyor ki, burada şehrin yöneticileri ile ilgili iki sonuç vardır. Birisi şehrin yöneticileri buna göz yumuyordur. İkincisi de şehrin yöneticileri mevzuyu düğün yasaklama olarak algılayıp, aslında burada birçok insanın bir araya gelmesi durumu olduğunu kavrayamamış olmalarıdır.
Düğün, Konya’da restoranlarda, kafelerde yapılırsa sorun yok, her şey serbest. Ama düğün salonlarında yapılırsa, yemek yasak, içmek yasak, ha bir tek pet şişe de su içebilirsin. O da 1 buçuk litrelik, bardakla içeceğiniz şişe değil en fazla 0,5 litrelik pet şişede olmak kaydıyla.
İdarecilik, durumu idare etmek manasında değerlendirilebilir. Yöneticilik ise, durumu yönetmektir. Bize yönetici lazımdır. Durumu idare eden, herkese şirin gözükmeye çalışan, kurallara uymasa bile göz yuman idareciye ihtiyacımız yoktur. Bize, mevcut durumu yönetebilecek bir yönetici lazımdır ve yöneticinin en önemli özelliği adil olmasıdır.
Düğün salonlarında düğünü en ağır şartlara bağlayıp, restoranlarda ve kafelerde bu gibi toplantılara izin verirseniz adil olamazsınız. Onlarca kişi, düğün davetiyeleriyle bir restoran gidip yemek yiyorsa bunun adı nedir? Veya onlarca kişinin düğün salonunda Konya Pilavı yemelerinden farkı nedir? Bunun birine göz yumup diğerini engellemeye çalışmak adil değildir.
Bir an önce Konya Valisi buna bir el atmalı ve Konya sosyolojisinde, pandemi sürecinin kontrolünü ele almalıdır. Aksi halde bu dönem Konya için sağlık açısından sorun olduğu kadar adalet açısından da sorunlu bir dönem olarak akıllarda kalacaktır.
Dostlukla kalın.