Sayın Rektör, Hoş geldin
Geçtiğimiz hafta Aralık 2019’da görevi sona eren Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin yerini, yeni atanan Prof. Dr. Metin Aksoy’a devretti. Maalesef şehir dışında olduğumdan bu devir teslim törenine, çok istememe rağmen katılamadım.
Çok istememdeki nedenlerden birisi 6 aydır bekleme sürecindeki Selçuk Üniversitesi’ndeki rektör ataması konusunda, bu kadar bekledikten sonra yeni rektörün hangi meziyetlere sahip olarak atandığı konusu idi. Çünkü yeni rektör Metin Aksoy’a birazcık Star TV’de yaptığı programlardan göz aşinalığım vardı. Onun dışında pek de tanıdığım söylenemez. Hoş, Prof. Dr. Aksoy, Konya’da öğretim görevlileri arasında da çok tanınan bir akademisyen değil. Ama tabii ki iş yapacak olan tanınmışlığı değil yöneticiliği olacağı için hep beraber, umuyorum Sayın Hoca’nın başarılarını takip edeceğiz.
Bu arada beni tanıyanlar bilir; normalde zaten üniversite rektörlerinin, akademisyen oluşlarına çok sıcak bakmayan biriyim. Yıllarca üniversite okuduktan sonra, yine yıllarca akademik kariyer yapan, Devlet’in, tüm imkanlarıyla akademisyen yaptığı kişilerin, akademik çalışma yerine, Devlet adına bilim üretme yerine, şirket CEO’luğu gibi üniversite yönetmesi bana doğru gelmiyor. “Şirket yönetme” işi işletmecilerin, iktisatçıların, kamu yönetimcilerin işidir. Bilim adamının işi de bilim üretmektir. İnanıyorum ki, ilerleyen süreçte muhakkak bu yönde bir değişim yaşanacaktır.
Dolayısıyla rektörlerin profesör olmalarına sıcak bakmıyorum. Ayrıca rektörlerin direk cumhurbaşkanı aracılığıyla atanmasını da doğru bulmuyorum. Rektör seçilecek kişinin çalışma arkadaşlarından, iş çevresinden ve hatta sosyal çevreden desteği olması birçok işi yapma konusunda kolaylıklar sağlayacaktır. Ancak şu andaki durumda rektör cumhurbaşkanının iki dudağı arasında atanmayı veya görevden alınmayı bekleyen bir durumdadır. Tabii ki kendi, dekan, genel sekreter, genel sekreter yardımcısı gibi atamalarını yaparken Sayın Rektör, cumhurbaşkanı tarafından atanarak bu göreve geldiğini aklında tutacak ve o şekilde yapacaktır.
Şöyle bir örnekle daha açık anlatayım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya Milletvekilleri ile ve de Konyalı Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta ile de istişare ederek Metin Aksoy’u rektörlüğe atamıştır. Farz edelim 2021 yılında 1 sene sonra cumhurbaşkanı değişmiş ve yine farz edelim Kemal Kılıçdaroğlu veya onun desteğiyle biri cumhurbaşkanı olmuştur. Yeni cumhurbaşkanı bu rektörü isteyecek midir? Ne olacaktır? Yeni cumhurbaşkanı, yeni bir rektör atayacak ve ardından da bu rektör yine, önceki rektörün mantığıyla, kendinden istenildiği gibi kendisine kadro atamak zorunda kalacaktır. 2023 yılında oldu ya yeni bir seçim oldu ve bu seçimde de Ali Babacan cumhurbaşkanı seçildi diyelim. Yeniden rektörlük atamaları yeni cumhurbaşkanına göre yapılacaktır.
Hepinizin, bu atamalar arasında, üniversite, akademik çalışmaları ve öğrenci yetiştirme çalışmalarını ne zaman yapacağını merak ettiğinizi duyar gibiyim. İşin doğrusu aynı soru benim de aklıma geldi…
Eskiden, üniversiteler bu işi kendi içerisinde, aralarından seçtikleri rektörle hallederlerdi. Artık siyaset belirleyici oldu ki, bu maalesef üniversitelerde kaliteyi değil, dalkavukluğu artıran bir durum haline gelebilir.
Konya’da neler olduğunu bilmeyenler olabilir, ben söyleyeyim; yaklaşık 1 yıllık süreçte Ak Parti camiasında Rektör Mustafa Şahin’e karşı bir “istemezük” tavrı belirdi. Aynı zamanda “kerameti kendinden menkul STK başkanlarından da Rektör Şahin’e karşı bir tavır belirdi. Halbuki gerek Ak Parti camiasının, gerekse bu “kerameti kendinden menkul” STK’ların ne gibi bir alış-verişi olabilir, anlamak zor.
Sonuçta bu tepki büyüyerek, Mustafa Şahin’in süresini doldurması ve rektör atama yapısının değişmesiyle “istemezükçülere” gün doğdu ve yeni rektör aramaya koyuldular. Ancak yine ilginçtir ki, rektör bulmakta zorlanılınca süre uzadı ve en sonunda 45 yıllık bir üniversiteye 2018 yılında profesörlük unvanını almış 2 yıllık bir profesör atandı.
Tabii ki önyargılı olmak gibi bir düşüncem yok ancak yeni rektörün de bu konuda muhakkak bir takım atılımlar içerisinde olduğunu görmemizde yarar vardır. Mesela gelir gelmez, alelacele genel sekreter atamak, genel sekreter yardımcısı atamak pek alışık olunan bir durum değildir.
Her neyse sonuçta Konya Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy olmuştur. Benim tavsiyem naçizane, Konya’da, üniversiteyle alakasız, menfi STK’larla hiç yüz göz olmamasıdır. Umut ediyorum genç ve dinamik bir rektör olarak atılımları daha cesaretle yapabilir. O zaman da Konya halkını arkasına alır. Ki hiçbir zaman 6 ayda değişen bir rektör arzu etmeyiz Konyalı olarak…