Sosyal paylaşım siteleri, iletişim çağının büyük silahlarıdır. Yani iletişim çağında artık insanlar şeffaf olmak durumundadırlar. Ve de bazı insanlar şeffaflıkta daha önde ve daha özenli olmak zorundadırlar.
Kaç gündür tartışılan bir konu var. Bir CHP Parti Meclisi(PM) üyesi kızımız 7 yıl önce bir sosyal paylaşım sitesinde paylaşımda bulunmuş ve bu paylaşımdan ötürü incelemeye maruz kalmış, gözaltına alınarak tutuklanmıştır. Sonrasında her ne kadar bu kızımız serbest kalsa da yaşanan olayların birkaç yönden irdelenmesi lazımdır.
Birincisi olay 7 yıl önce olmuş ve her ne hikmetse birileri 7 yıl sonra haberdar olup ve yine her nasılsa bir seçim öncesinde insanların gözüne sokulmuştur. Burada çok da normal olmayan bir durum söz konusudur. Bir kere baştan bunu söylemem gereklidir.
Ancak olayın şekli ve içeriği çok daha vahimdir. Birincisi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ezandan rahatsız olması gibi bir konu çok da memnuniyetle veya demokratikçe karşılanacak bir durum değildir. Aynen Atatürk’e, dine, peygambere, anneye, kız kardeşe yapılan hakaretlerin demokratikçe karşılanmayacağı gibi…
Şimdi, ezandan rahatsız olan bu kızımızın en önemli özelliği; aynı zamanda “politikacı” olması. Yani bu kızımız CHP’nin en üst yönetim organlarından parti meclisinin de bir üyesi. Dolayısıyla bunu, birincisi vatandaş olarak, ikincisi CHP PM üyesi olarak iki kere söyleme hakkı yoktur.
CHP ile ilgili yazı yazmayı hiç sevmiyorum. Çünkü genelde söyleyeceğim şeylerden ders alma yerine genelde hep yaftalamayı ve önyargıyı tercih ettikleri için söylediklerimizin de bir anlamı kalmıyor.
Sürekli söylediğim bir konu var ki, CHP içerisinde kimin neyi savunduğu belli değildir. Atatürkçü olan bir kesim azınlık vardır. Sosyal demokrat olan bir kesim vardır. Sosyalist olduğunu ve deniz gezmişleri, che queveraları savunan bir kesim vardır. Dolayısıyla da her an bir yerlerden farklı, aykırı bir ses duymak her zaman mümkündür. İşte bu kızımızın yaptığı da aslında bundan farklı değildir. O an için böyle bir şeyi uygun gören kızımız söylemiştir. Kuvvetle muhtemel o dönemde CHP gençlik kolu üyesidir. Daha sonra bir şekilde Kılıçdaroğlu tarafından PM üyesi yapılmıştır. Özelliği nedir, yeteneği nedir, parti geçmişi nedir, yöneticilik yapabilecek kapasitede biri midir? Bunu kimse araştırmamıştır bile.
Her neyse, sonuçta politika yapmayı düşünen birisi, politikacı birisi, oturmasına kalkmasına, konuştuğuna, paylaştığına hep dikkat etmelidir. Artık iletişim çağında hiçbir şey üstü kapalı kalmamaktadır. 7 yıl sonra bile olsa ortaya çıkmaktadır.
Böyle durumlara maruz kalmamak için en iyi yapılacak şey Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşadığımızı unutmamaktır.