Pandemi ve valiler kararnamesi
Aslında bugün için konuşulacak, yazılacak o kadar çok konu var ki; hangisini yazmaya karar vermek zor.
PANDEMİ KORKU VERİCİ
Mesela Konya’daki salgının yükseliş süreci hepimizi korkutuyor. Günlük pozitif vaka sayılarının 9-10’dan, 100’lere çıkmış olması oldukça manidar ve korkutucu. Bu işin sonunun nasıl olacağını düşünmek de ayrıca bir endişelendirici…
Hastanelerin yetersiz kalmış olması, tüm hastanelerde pandemi tedavisi görülüyor olması kafa karıştırıcı. Pandemi hastanesi olarak belirtilen Beyhekim Eğitim Araştırma Hastanesi’nin dolmuş olması başka bir anormal durum.
Bundan kurtuluşun artık tek şekli belli; kendimiz kendimize bakacağız. Sosyal mesafe, maske ve temizliğe dikkat edeceğiz. Başka da bir çıkış yolu gözükmemekte. Bunları uygulamak da o kadar zor olmaması gerekir diye düşünüyorum.
VALİ TOPRAK ANKARA’YA GİDİYOR
Vali Cüneyit Orhan Toprak Konyalı tarafından sevilen bir vali olarak gönüllerde yerini buldu. Ve hiç beklenmedik bir anda birden Ankara’ya ataması yapıldı. Birileri Vali Bey’in atamasının doğru olduğunu savunurken, birileri Ak Parti içerisinde grupların çatışması neticesinde Vali Bey’in görevden alındığını söyledi. 10 Kasım’da, şöyle olmuştu, Öğretmenler Günü’nde böyle olmuştu, falancayla çok samimi oldu, filancayla iletişimi zayıf oldu gibi sözler de Vali Bey’in arkasından söylenen sözlerdi.
Ben bunların hiçbirine kulak asılmaması gerektiği inancını taşıyorum. Vali Toprak, tüm vatandaşlarla iyi bir ilişki içerisinde oldu. Çalışan memurları tarafından sevildi. Esnaf, iş adamı ve STK’lar tarafından sevildi. Dolayısıyla Vali Toprak’ın aleyhinde söylenecek bir söz olduğu kanaatinde değilim. Ve aynen Hakkari’den buraya geldiği gibi buradan da Ankara’ya gitmesi gayet doğal bir Devlet memurluğu sürecidir. Bundan sonraki dönemde de Ankara’dan Eskişehir’e gitmesi sanırım kimse açısından sürpriz olmaz. Bendeniz de naçizane bundan sonraki dönemlerde Sayın Valimize mutluluklar ve hayırlı görevler diliyorum.
YENİ VALİ KAHRAMANMARAŞ’TAN
Cüneyit Orhan Toprak’ın Ankara’ya atanmasından sonra Konya Valisi; daha önce Kahramanmaraş Valiliği yapan Vahdettin Özkan oldu. Hem Sayın Özkan’a hem de Konya’ya ve Konyalı’ya hayırlı uğurlu olsun.
Vali nasıl olmalı diye bir soru sorulur hep. Vali her şeyden önce Devlet Adamı olmalıdır. Yani vatandaş Devlet’i baba gibi görür ve malum hepimiz babalarımızdan biraz çekinir, biraz uzak olur ama aynı zamanda çok severiz. İşte Devlet de bu demektir aslında. Vatandaş, Devlet’ten biraz çekinecek, biraz korkacak ve de sevecektir.
Yeni Vali Vahdettin Özkan’a naçizane tek önerim şu olur: Hangi kurum, kuruluş, kişi, olursa olsun hepsine aynı uzaklıkta olmalıdır. Burada şunu özellikle belirteyim “aynı mesafede” demiyorum. “Aynı uzaklıkta” diyorum. Bunu başardığı zaman, iyi bir vali olur ve vatandaşın da hem çekindiği hem sevdiği bir Devlet adamı olur.
“Şu, cumhurbaşkanının tanıdığıdır. Şu Ak Parti’ye yakındır. Şu falanca vakıftır, bu filanca dernektir. Şu feşmekanca basın kuruluşudur” diyerek bir ayrım yapmaya kalkarsa, birilerine imtiyaz kullandırmış olur ki, bu da önümüzdeki ilk kararnameye kadar sürebilir.
Şu çok açıktır: Konya’da “Cumhurbaşkanı’nın adamı” falan yoktur. Cumhurbaşkanı’nın adamı, bizzat Vali Bey’dir. Dolayısıyla yarın kendisini ziyarete gelenler içerisinde Cumhurbaşkanının adını kullananlar olursa derhal “kovmalıdır”. Herkese eşit uzaklıktaki Vali, Devlet’e yakın ve vatandaşların sevdiği ve çekindiği bir vali olur ki, bu da birçok sorunun başta çözülmesini getirir.
Daha önceleri Isparta ve Kahramanmaraş Valiliği yapan, Konya yeni Valisi Vahdettin Özkan’a hem hoş geldiniz hem de başarı ve kolaylıklar diliyorum.