Geçtiğimiz haftanın en ilginç konularından birisi de Selçuklu Ziraat Odası idi. Yani bu konuyu anlamak çok zor. Geçtiğimiz aylarda Selçuklu Ziraat Odası Başkanı Nurettin Akcan, TZOB Genel Merkezi tarafından görevden alınmıştı. Akabinde yeniden Selçuklu Ziraat Odası Genel Kurulu yapıldı, Nurettin Akcan tekrar aday oldu ve seçimi kazandı. Tekrar Selçuklu Ziraat Odası Başkanlığı koltuğuna oturdu.
Geçtiğimiz hafta bu başkan tekrar görevden alınmış. Haliyle şimdi tekrar genel kurula gidilecek ve tekrar başkanını seçecek. Ve de Selçuklu çiftçisi Nurettin Akcan’a gösterdiği destekle zaten başkanını kendisi işaret ediyor.
Peki, sonuç ne olacak? Yine Nurettin Akcan seçilirse, TZOB tekrar mı görevden alacak? TZOB’un başka işi gücü yok da orada “Selçuklu Ziraat Odası Başkanı görevden alma birimi” mi oluşturdu?
Artık bu eski kafalılıkları, kasaba politikacılığını bırakmak lazım. Bir de çiftçiyi rahat bırakmak lazım. TZOB’un başında onlarca yıldır oturanların artık “kasaba politikası” devrinin bittiğinden, artık “yeni Türkiye”de bilgili, birikimli, genç, dinamik yöneticilerin iş yapacağından haberdar olmaları gerekir.
Daha önceleri bir yazımda bahsetmiştim. TZOB’un Genel Merkez Yönetimi’nde Konyalı bir hemşerimiz var. Adı Mustafa Hepokur. Görevi sayman. Yani Konyalı bir yönetim kurulu üyesinin olduğu Genel Merkez, işi gücü bırakmış, Ziraat Odaları Konya merkezindeki Selçuklu şubesiyle uğraşıyor. O zaman bu Konyalı hemşerimizin, Konya’nın haklarını savunamayacak durumdaysa, Selçuklu Ziraat Odası “oyuncağa döndürülüyorsa”, yönetim kurulu üyesi Hepokur da sessiz sessiz izliyorsa; kusura bakmasın hem Konya adına, hem çiftçi adına o görevi bırakmasının daha doğru olacağını düşünmesi gerekir.
Selçuklu Ziraat Odası, 14 Mart 2017 tarihli yazımda da belirtmiştim, doğru bildiği yolda ilerliyor. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar bu konuya hemen eğilmelidir. Selçuklu çiftçisi, Konya çiftçisi, oda başkanı Nurettin Akcan’ı desteklemektedir. Bununla uğraşmak yerine, TZOB, çiftçilerine sahip çıkıp, onların daha müreffeh bir hayat için yapılması gerekenleri ortaya koymalıdır.
Konya, Konya’yı seven, Konyalı hemşerisine sahip çıkar. Bunu herkes bilmelidir. Konya’nın aleyhine hareket eden kişileri de, Konyalı bile olsalar Konyalı affetmez.
Dolayısıyla TZOB artık “Yeni Türkiye”ye ayak uydurabilecek isimlerle yoluna devam etmelidir. Onlarca yıldır bir koltuğa yapışıp kalanlarla değil…
Hele ki son dönemlerde bu Selçuklu Ziraat Odasında oynanan oyunlar göstermiştir ki; Konyalı hemşerimiz Mustafa Hepokur da Konya’yı temsile liyakatli değildir.
Bir an önce kurumlar ve görevliler kendi görevlerine dönmeli ve entrikalarda değil çiftçinin sorunlarında birlik olabilmelidirler.