1990’lı yılların başıydı. Selçuk Üniversitesi’nde okuyorduk. Fen Edebiyat Fakültesi’nde olmamıza rağmen daha çok Hukuk ve Veteriner fakültelerinin kantininde vakit geçiriyorduk. Dostluğumuz o dönemlere denk gelir. Yolumuz aynıydı. Düşüncelerimiz aynıydı. Fikirlerimiz, ideolojimiz hep aynıydı. Tabii ki serde “topraklık” da vardı. Ben Ereğliliydim, o da Karapınarlıydı.
Okul dönemi boyunca genelde hep beraberdik. Geceleri Yenikent köyü yolculuklarımız unutulmazdı. Çok iyi “kesik” bağlama çalardı. Ve onu dinlemek ayrı bir keyif verirdi. Her gece neredeyse, dinler ama hiç sıkılmazdık. Konya’nın en iyi bağlama virtüözü derdim her yerde.
Siyasette de hep beraber olduk. O Karapınar’da Belediye Meclis Üyeliği de yaptı. Hayatının her anında gösterdiği dürüstlüğü siyasette de gösterdi. Doğru bildiklerini savunmaktan hiç vaz geçmedi.
Veteriner Fakültesini bitirdikten sonra Karapınar’da sevilen bir veteriner olarak neredeyse tüm Karapınar’ın veterineriydi artık. Öğrencilik hayatında, siyaset hayatında başardığı kendisini sevdirmesini, iş hayatında da başardı. Hatta şunu gönül rahatlığıyla söyleyeyim; herkesin sevdiği ender insanlardan biriydi.
Veteriner Odası’nın da çok sevilen bir üyesiydi. Oda’nın düzenlediği her gecede sanatkarlığıyla, tüm salonu büyülerdi ve “keşke bitmese” diye düşünülen bir mini konser sunardı.
Ereğli’ye her gidip geldiğimde muhakkak ofisine uğramadan geçmezdim. Hep aynı şeyi konuşurduk muhakkak: “bir akşam oturalım ve meşk edelim”. Hatta şöyle söyleyeyim: Eğer Ereğli’ye gidişte veya gelişte onun ofisine uğramadan geçersem bir eksiklik hissederdim kesinlikle.
Aslında sözün özü; hani hep denir ya “iyiler çabuk gider” diye. Tam da öyle bir durum yaşıyorum. NAMIK ERDEMİR, iyi bir dosttu. İyi bir aile babasıydı. İyi bir Atatürkçüydü. İyi bir sosyal demokrattı. İyi bir siyasetçiydi. İyi bir veterinerdi. İyi bir sanatkar, iyi bir müzisyendi. Yani kısacası Namık çok iyi bir insandı.
Ve Veteriner Hekimler Odası’nın sosyal medyada paylaştığı ölüm haberiyle aramızdan ayrıldığını öğrendim.
Yakın zamanda, bir araya geldiğimizde sağlık sorunlarımızdan, sağlık sorunlarının yarattığı engellerden bahsetmiştik. “Kardeşim kendine iyi bak, bizi üzme” demiştim. Ama nafile onun da beklediği gibi kalp krizi aldı aramızdan.
Ailesine, sevenlerine, dostlarına, veteriner camiasına, tüm Karapınar’a, hatta tüm Konya’ya başsağlığı diliyorum. Bunun acısını paylaşmak çok zor ancak NAMIK ERDEMİR, dostum, seni çok seviyorum.
Mekanın cennet olsun. Hatıran hep içimizde olacak.