Şu son dönemde ülkemizin çevresinde ve içerisinde olanlara bakınca Atatürk’ü bir kez daha minnetle, saygıyla ve şükranla anma gereksinimi duyuyorum.
Mustafa Kemal, 1919’da Samsun’a gitmek üzere yola çıkmadan bir gün önce Sadrazam Damat Ferit Paşa’nın Nişantaşı’ndaki evinde yeni Genelkurmay Başkanı olan Cevat Paşa’nın da bulunduğu üç kişilik bir yemeğe katılıyor. Yemeğin sonunda Sadrazam, bir harita getirtiyor ve Mustafa Kemal Paşa’ya yeni görevi ile ilgili neler yapacağını ve yetki ve salahiyetlerinin neler olduğunu soruyor.
Mustafa Kemal: “Efendim İngiliz raporlarına göre samsun ve havalisinde bazı karışıklıklar varmış. Biraz abartılıdır zannediyorum. Ne de olsa bunlar basit şeyler. Yerinde yapacağım tetkikat ile hallederiz. Şimdiden isabetli bir şey söyleyememekten korkarım” der. Tabii ki Damat Ferit biraz tedirgindir. Bu tedirginliğini Cevat Paşa bozar “Efendim, Paşa tabii ki sadece o mıntıkadaki kuvvete kumanda edecektir ama zaten nerede kuvvet kalmıştır ki?” diye rahatlatır.
Bu arada yemekten Cevat Paşa ve Mustafa Kemal beraber çıkar ve Nişantaşı’ndan Teşvikiye’ye doğru yürürken “Bir şey mi yapacaksın Kemal” diye sorar. Mustafa Kemal tereddütsüz cevap verir “Evet Paşam bir şey yapacağım”. Ve aralarındaki bu konuşma Cevat Paşa’nın “Allah muvaffak etsin” sözü ve Mustafa Kemal’in “mutlaka muvaffak olacağız” cevabıyla biter.
Mustafa Kemal’in hayatından başlamak üzere incelendiği takdirde görünen şeyler o kadar bariz ve açıklayıcıdır ki, bazı insanlar sanırım doğuşlarından itibaren farklılığı gösteriyorlar.
Bir Osmanlı Paşası’nın Fransa’ya gidip de orada “golf pantolon”la gezmesini değerlendirirken bir farklılık göremiyor muyuz acaba?
Hayatı boyunca Ortadoğu çıkmazından uzak duran ve uzak durulması gerektiğini İsmet İnönü’ye de salık veren Mustafa Kemal’dir.
Ve şimdi ki zamana geldiğimizde gördüğümüz şey maalesef bir Mustafa Kemal daha yetiştirememiş olmamız ve ülkeyi yönetmeyenlerin elinde ülkenin bitap durumudur.
Basiretsiz yöneticiler nasıl Osmanlı’yı batırdı ve Osmanlı’nın yıkılmasını sağladıysa vatandaşlar yöneticilerini seçtiklerinde neler yapıldığını da dikkatle izlemeliler.
Savaşlar içerisinden çıkmış bir ülkeden yeni bir cumhuriyet kurup, bir ulus ortaya çıkartıp, sanayisiyle, tarımıyla, inşaatıyla ve her sektörüyle bir atılım yapılan ülkeden savaşın içerisine çekilmeye çalışan, cumhuriyet döneminde elde edilen bütün kazanımları satılmış, peşkeş çekilmiş bir ülkeye varmış olmak bir gelişim değildir.
Yıl 1923, Mustafa Kemal kazanımları var. Yıl 2015 bu kazanımların hiçbiri yok.