Ramazan geldi ve Konya’da ticaret, sanayi ve bilumum hayatın durduğu gibi siyaset de durdu. Dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin iftara katılması biraz Konya siyasetini hareketlendirse de sadece bir iftar programı olunca pek fazla tat vermedi.
Bu arada MHP belirsizliği devam ediyor. MHP’liler dahil hiç kimse bu büyük kongrenin olup olmayacağı konusunda hiçbir şey bilmiyor. Yani mahkeme bir şey belirliyor ama akabinde genel merkez hemen karşı bir atakla bu süreyi değiştiriveriyor.
Tabii ki bir partinin bu durumda kayyum tarafından seçim takviminin yönetilmesi veya bu şekilde parti tabanının bile bilmediği bir akıbeti paylaşıyor olmasının demokrasi açısından bir kayıp olduğu aşikardır.
Burada MHP içerisindeki muhaliflerin talebi ve beklentisi; şimdiye kadar birçok seçime girmiş olan Devlet Bahçeli’nin bu seçimlerden iktidar olarak çıkamadığı o nedenle görevi bırakması gerektiği talebiydi.
Aslında bu talep ne kadar haklı gibi görünse de özünde bu sadece işin hamaset kısmı. MHP ideolojik bir partidir. Bir kitle partisi değildir. Kitle partisi olabilmesi için bazı ideolojik tavırlarından ödün vermesi gerekir –ki o da MHP’nin kendi kimliğinden çıkması demektir.
Daha doğrusu hiç öyle lafı evirip çevirmeye gerek yok. MHP belki de kurulduğundan bu yana en iyi hükümet ortaklığını, Alparslan Türkeş’in ölümünden sonra Devlet Bahçeli’nin genel başkanlığı döneminde yaşamıştır. Hatta ondan sonra ki süreçte gerek DYP, gerek ANAP ve gerekse DSP siyaset sahnesinden çekilirlerken MHP’yi 2002’den sonraki ilk seçimde büyük zorluklar içerisinde MHP’yi tekrar meclise taşıyan kişidir.
Ve şimdi gelinen noktada Recep Tayyip Erdoğan ismi siyasette çok önemli bir faktördür. Yani vatandaşların desteği her şeye rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a devam etmektedir. Ve bu destek de öyle böyle destek değildir. Oldukça güçlü bir destektir. Ve Türkiye siyasetinin şu andaki en önemli aktörü konumundadır.
Dolayısıyla konjonktür zaten Tayyip Erdoğan’ın desteklediği bir partinin dışındaki bir partinin iktidar olmasına yol vermemektedir. Bunun için MHP genel başkanını suçlamak ve “Bahçeli gider ve falanca genel başkan adayı gelirse MHP iktidara gelir” inancı abesle iştigaldir.
Şu anda MHP için genel başkanlık değişikliğinden önce en önemli konu, örgütlerini diri tutmak, gençlerini diri tutmak ve gerek örgütlerine gerekse gençlerine sağlam bir siyasi eğitime tabii tutmak olmalıdır.
İlla ki AK Parti ilanihaye iktidara devam etmeyecektir. En azından başka bir alternatif ortaya çıktığı anda oluşacak politika kadroları bilinçli ve eğitimli siyasetçilerden oluşmalıdır. Gerisi boşa zaman geçirmektir.