“Ben yaşadıkça Kuran’ın bendesiyim. Ben Hz. Muhammed’in ayağının tozuyum. Biri benden, bundan başkasını naklederse; Ondan da bizarım, o sözden de bizarım.”
MEVLANA HAZRETLERİNE DEVLET KORUMASI ŞART
Her sene aralık ayı geldiğinde Şeb-i Arus kutlaması kavgaları maalesef eksik olmuyor. Ama nedense bu kavgalardan bir ders de çıkarılmıyor. Her sene yapılmaya devam ediliyor. Bunun nedeni her konuda olduğumuz gibi, bu konuda da maalesef sorun çözmek yerine “etrafında dolaşmamızdan” kaynaklanmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Muhsin Ertuğrul Sahnesinde kendine göre bir şebi arus programı düzenlemek istiyor. Buradaki amaç, Mevlana’yı ölüm yıldönümünde anmak. Ve Belediye yetkilileri gidiyor; Evrensel Mevlana Aşıkları Vakfı (EMAV) diye bir vakıfla anlaşıyor. Ve de bu vakıf, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile –sözde- birlikte, bu programı yapıyorlar.
Burada EMAV’dan da kısaca bahsedeyim; Belediye’nin sitesinde “EMAV, 1993 yılından bu yana her 10 Kasım’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ithafen yazılıp bestelenmiş olan “Atatürk İlahilerini” ve “Atatürk Sema Ayinini” icra ediyor. Mevlevi Müziği alanında yeni eserler vermekte ve çağdaş yorumlarla din, dil, ırk, cinsiyet farkı gözetmeden toplumun her kesiminden oluşan mensupları ile çalışmalarını sürdürüyor.” Diye belirtiliyor. Yani buraya kadar olan açıklama bile Mevlevilik ve sema konusunda ne kadar samimi olduğu hakkında bilgi veriyor.
EMAV’ın sitesine girince gereken bilgileri alabiliyorsunuz. Kendilerine “grup” diyorlar. Grubun onursal başkanı da 1935 Üsküp doğumlu bir zat. 1959’da ailesiyle İstanbul’a göçüyor. 1965 yılında da “Hz. Mevlana’nın manevi temsilciliği seviyesine ulaştı” deniliyor. Yani postnişin oluyor. 1987 yılında Konya’da düzenlenen şebi arusda postnişin olarak görev yapıyor.
Sitede “Yaklaşık 20 yıl Kültür Bakanlığı'nın izniyle Galata Mevlevihanesi'nde ayda iki defa Tasavvuf Müziği Konseri ve Sema Töreni icra eden topluluk, 30 Eylül 2006 tarihinden beri de kendi kurduğu Silivrikapı Mevlâna Kültür Merkezi'nde EMAV (Evrensel Mevlâna Aşıkları Vakfı) kimliği ile hizmet vermeye devam ediyor.
Çağdaş Mevlâna Aşıkları Topluluğu Sema Törenlerinde kadın-erkek bir arada ve gül bahçesini andıran renkli tennureler ile çağdaş Türk insanını ve Türk kültürünün en değerli yapı taşlarından olan Hz. Mevlâna'nın ilahi mesajını, günümüz insanı ve gelecek nesillere aktarmak için, bu yola gönül vermiş genç kadrosuyla çalışmaktadır.” Diye yazılmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine kızanlar aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı da gözden geçirmelidir. Ülkemizde bu tür, onlarca vakıf ve dernek bulunmaktadır. Bu vakıf ve dernekler sema gösterileriyle para kazanmaktadırlar. Burada amaç Mevlana falan değildir sadece paradır.
Geçtiğimiz senelerde Mevlana Haftası’nda İl Halk Kütüphanesi’nde yapılan bir panele katılmıştım. Katılımcılar arasında yabancı isimler de vardı. Ve bunlar “postnişin” diye geçiyordu. Bir tanesinin özgeçmişini incelerken, hayret etmiştim: Adam postnişin olduğu tarih, Hristiyanlıktan, Müslüman olduğu tarihe göre çok daha önce… Yani adam Müslüman olmadan postnişin olmuş anlayacağınız.
İşte Mevlana’yı tamamen para kazanma amacı yapanlara Bakanlık yol verirse, izin verirse, yarın mayoyla semaya çıkanları gördüğümüzde de hiç şaşırmayız. Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi anma programını bu vakfa havale eder, yarın bir başka Ak Partili belediye başka bir vakfa verir. Yapılan şeyin hiçbir anlamı olmaz ama bu çeşit vakıf ve dernekler paralarına para katarlar. Bakanlık’ta bunları seyreder.
İşin tasavvufi kısmına girmiyorum bile… Yani Mevlana’nın katı İslam anlayışıyla bugün bu dernek ve vakıfların yaptıklarını kıyaslamanın imkanı bile yoktur. Eğer Kültür ve Turizm Bakanlığı bu konuda, Mevlana ile ilgili vakıf ve dernekleri ortadan kaldırıp, Mevlana’yı anma işini sadece Devlet’e bırakmazsa, bilin ki ilerleyen süreçte “tişörtlerde Mevlana resmiyle gezen” veya “Mevlana resimli kupadan bira içen” insanlar görmemiz bizi şaşırtmayacak.
Bence kimse suçu başkasına atmasın. İnanıyorum ki, Mevlana Hazretleri, bu ucube dernek ve vakıflardan değil; bu konuda hiçbir önlem almayan Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan bizardır.
Dostlukla kalın.