Son dönemlerde çok konuşulan konulardan birisi de “Mavi Vatan” konusudur. “Mavi Vatan” dediğimiz şey, 780 bin km2’lik vatan toprağımıza ek olarak Karadeniz’de 172 bin, Marmara’da 12 bin, Ege’de 89 bin ve Akdeniz’de 189 bin km2 olmak üzere toplam 462 bin km2 daha vatan bölgemizi belirler. Yani kara topraklarımızın yüzde 60’ı kadar bir de Mavi Vatan’ımız bulunmaktadır.
Mavi Vatan, hem savunmamız hem güvenliğimiz hem ekonomimiz hem de bağımsızlığımızdır. Kısacası Mavi Vatan geleceğimizdir.
Ve şimdilerde Mavi Vatan’ımız tehdit altındadır. ABD le birlikte İsrail, Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye ve KKTC’nin deniz yetki alanlarını ihlal eden anlaşmalar imzalamaktadır. Hukuk dışı sismik araştırma ve sondaj faaliyetleri yapmaktadır. Türkiye’ye karşı ortak askeri tatbikatlar gerçekleştirmektedir. 2011 yılında gerçekleştirilen Noble Dina (Tevrat’taki intikam hikayesi) ve 2017 yılında yapılan Nemesis (İntikam tanrısı) tatbikatlarının hedefinde Türkiye vardır. ABD, Fırat’ın doğusunda PYD ile; Dedeağaç’ta (Türkiye’ye mesafesi 30km.) Yunanistan’la kara tatbikatları yapmaktadır. ABD, Karadeniz’de Türk Akımına karşı çıkmak adına Ukrayna’yı kışkırtırken; PKK, FETÖ ve IŞİD teröristlerini de Türkiye’ye karşı örgütlemektedir.
Tüm bunları düşününce Doğu Akdeniz Türkiye’nin geleceği ve güvenliği adına en önemli bölge haline gelmektedir. KKTC, Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığımıza ve Münhasır Ekonomik Bölgelerimize sahip çıkmamız için bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmeli ve de tüm dünya tarafından tanınmalıdır.
Emperyalist saldırganların düzenlediği, Sevilla Üniversitesi’nde hazırlanan Sevilla Haritası ülkemizin Mavi Vatan’dan vazgeçirme planıdır. Bu saçma haritaya göre Yunanistan’ın sahip olduğu tüm adacıklar ve kayalara bile kıta sahanlığı tanınarak Türkiye’nin kıta sahanlığı gasp edilmeye çalışılırken, Türkiye’ye de 2 km sahanlık verilmektedir. Uluslararası hukuk açısından hiçbir geçerliliği olmayan bu durumun, bizler açısından bir ciddiyeti de yoktur.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti 27 Kasım 2019 tarihinde çok güzel bir adım atarak Libya ile bir anlaşma imzalamıştır. “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Mutabakatı Muhtırası” ismindeki bu anlaşma Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye ile Libya’nın denizden komşusu olduğunu kayıtlara geçirmiştir. Bu anlaşma sayesinde Yunanistan’ın Güney Kıbrıs Rum Kesimiyle hukuk dışı bir deniz yetki anlaşması imzalaması imkansız hale gelmiştir. Türkiye, Akdeniz’de kendisine karşı kurulan ABD, İsrail, Yunanistan, Fransa ve Güney Kıbrıs Rum Kesimine karşı önemli bir avantaj elde etmiştir.
Mavi Vatan’da Doğu Akdeniz kısmında Türkiye’nin 572 yıllık enerji ihtiyacını karşılayacak, Karadeniz’de ise Türkiye’nin 272 yıllık enerjisi ihtiyacını karşılayacak düzeyde doğalgaz olduğu tahmin edilmektedir. Bu bölgede ayrıca zengin hidrokarbon yataklarının olduğu da bilinmektedir. Yani kısacası milyarca liralık bir potansiyel gelir buradadır.
Yani kısacası Türkiye dört bir taraftan kuşatılmaktadır. Ancak Türkiye çok geniş bir ittifak kurma eğilimine sahiptir. ABD, Türkiye’yi tehdit ettiği gibi aynı zamanda Rusya, İran, Irak ve Suriye’yi de tehdit etmektedir. Rusya ile birlikte Asya’daki devletler, Akdeniz ülkeleri, Türkiye’nin ittifak kurabileceği ülkelerdir.
Türkiye tüm birliğiyle ve tüm kurumlarıyla birlikte mücadele edecek ve geleceğimiz Mavi Vatan’ı koruyacaktır.
Dostlukla kalın.