Malumunuz olduğu üzere memur maaş zamları açıklandı. Ve haliyle de her zaman olduğu gibi memurlar için yetersiz olduğu aşikar. Kim ne kadar zam aldı? Ne kadar alınacak, ne zaman alınacak ve benzeri soruların cevabını haberlerde bulmanız mümkün. Ben olaya bir başka açıdan bakmak istiyorum.
Tartışmalara bakınca yine bir ayrışma içerisinde olduğumuz gözüküyor. Bir kesim memurlar için bu zammın yeterli olduğunu düşünüyor. Memurlar kesinlikle olumlu bakmıyor. Bir kesim “daha ne istiyorsunuz” diyor. Yani biraz ileriye gidilirse memurlar ve diğerleri diye bir ayrışıma gitmemek elde değil.
Öncelikle emek harcayan kesimler için hiçbir parasal değer bu emeğin karşılığı olamaz. O nedenle zammı yeterli bulmak olanaksızdır. Ama bunu objektif şekilde değerlendirecek olursak; yani Konya için normal bir ev kirasının 700-800 TL olduğu, bunun yanı sıra 4 kişilik bir ailenin aylık mutfak giderinin, Genel Maden İş Sendikasının hesabına göre 1.456,21 TL olduğunu ve de asgari ücretin 1.404,00TL olduğunu düşündüğümüzde aslında ne memurun, ne işçinin, hatta ne esnafın ne de iş adamının yaptığı işin hakkını tam anlamıyla aldığını savunma imkanımız yoktur.
Dolayısıyla buradaki kavga, işçi fazla aldı, memur daha fazla aldı, asgari ücret yeterliydi şeklinde olmamalıdır. Çünkü şu bir gerçektir ki; Türkiye’de memur hakkından çok daha düşük maaşla çalışmaktadır. İşçi de bundan farklı değildir, hakkından çok daha az maaş almaktadır. Asgari ücretli, emekli veya diğer çalışanlar da hakkından çok daha az paraya çalışmaktadır. Bunu kabul etmek gerekmektedir.
İşte bu yüzden maaşlı çalışan, emek verenlerin birbirini suçlamasından daha önemli olanı, bir bilinç içerisinde daha refah ve müreffeh bir Türkiye’de tüm emek verenlerin hak ettiği ücreti alabilmelerini savunmaları gerekmektedir.
Aksi halde emek verenlerin birbirlerini suçlamasından bir çözüm çıkmayacağı gibi, konunun özünden de ayrılmış olunur.
Şimdilik sendikalar gereğini yapacaktır. Ancak emek verenler için de haklarına sahip çıkmaları gereken olacaktır.