Laiklik temel taştır

Erhan Dargeçit

Genelde insanlarımızda “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak” eğilimi fazladır. Ya da takım holiganı gibi konunun ne olduğuna değil, “bizim takımın konusu mu değil mi” diye bakarak hareket ederler.

Bir kere şunu iyi görmek lazımdır ki, yıllarca Ortadoğu ülkeleri gibi, savaşla iç içe yaşamamamızın en büyük sebebi Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik” bir yapıya sahip olmasıdır.

Ortadoğu ülkelerine baktığını zaman ya da diğer Müslüman ülkelere baktığınız zaman bizden en bariz farkı mezhep savaşlarının, İslam’a bakış konusundaki farklılıklardan doğan karmaşanın biz de olmamasıdır. Şimdi bu durum en açık şekliyle ortada dururken tutup da “laiklik” konusunun ortadan kalkmasını istemek, Devletin temeline dinamit koymaktan başka bir şey değildir.

Günlerdir, yazılanları-çizilenleri okuyorum. İşin doğrusu laikliğin kaldırılması için ayakları yere basan bir tane bile sebep gösterilmezken, sanki aynı yerden çıkan bir propaganda gibi CHP ile laiklik bağı kuruluyor.

Daha önce ki bir yazımda belirttiğim gibi, bir konuyu değerlendirirken kimin söylediğinden çok, ne söylendiğine bakmak gerekmektedir. Bu konunun 1923 devrimi ile birlikte Devleti kuranların ortak düşüncesi olduğunu bilmemek, sadece şimdilerde ortalarda sık sık gezinen “şovcu sözde tarihçilerin” işidir.

Türkiye’yi şöyle bir incelersek, Müslüman’ı, Yahudisi, Hristiyanı bir arada yaşayabilmektedir. Ermenisi, Kürdü, Süryanisi, Çerkezi, Lazı aynı ortamı paylaşabilmektedir. Alevisi, Sunnisi, Şiisi, ve birçok mozaik kardeşçe bir arada yaşayabilmektedir. İşte bu mozaiğin kırılıp dökülmeden bir arada yaşamasını sağlayan tutkal tek kelimeyle anlatılmak istenirse “laikliktir”.

İşte “laiklik” ilkesini kullanmadıkları için Irak paramparçadır. Suriye paramparçadır. Yani bu örnekleri çoğaltmak mümkün ama şunu biliyoruz ki vasati olarak gazete okuyan bir vatandaş bile bu olayların farkındadır.

Hele “laikliğin tanımını iyi yapmalıdır” falan gibi beylik laflar, işi sulandırmaktan başka bir şey değildir. Bunun tanımı da bellidir. Ne yapacağı da bellidir. “Din düşmanlığı” olmadığı da bellidir.

Cumhuriyet ve cumhuriyetin olmazsa olmazı “demokrasi”, demokrasinin olmazsa olmazı “laiklik” ülkemizi adına tartışılacak bile bir konu değildir.

Tabii ki “laiklik tartışması” konusunda da muhalefetin yaptığı “kimin söylediği” konusu, ikinci plandadır. Tüm toplumun bu konuda üzerine düşen “laiklik olmasın” cümlesini kimin kurduğundan ziyade, laikliğin ülkemiz için nasıl bir birleştirici olduğunu anlatmak olmalıdır. Laikliğin, ülkemizde tartışılması bile “abesle iştigal”den başka bir şey değildir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.