Kurban bayramının toplumumuz için manevi değeri çok büyüktür. Yalnız Kurban Bayramı'nda şeker ve şekerli besin tüketiminin yanı sıra et tüketimi de artmaktadır. Özellikle şişmanlık, yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve şeker hastalığı olan kişilerin beslenmelerine dikkat etmeleri gerekmektedir.
Bayramlar beslenme düzenimizde değişikliklere neden olur. Bayram ziyaretleri nedeniyle öğün saatleri ve düzeni değişir. Kurban bayramının en önemli özelliği de kırmızı et tüketimindeki artıştır. Beslenme düzenindeki değişikliklere karşı tedbir almazsak bazı sıkıntılar yaşayabiliriz. Bu sıkıntılar sindirim güçlüğü, kabızlık, bulantı mide rahatsızlıkları, kalp çarpıntısı, tansiyon yükselmesi gibi sağlık problemleridir.
Doğru beslenme ilkeleri arasında yeterli miktarda protein tüketimi önemli yer tutmaktadır. Proteinleri hayvansal ve bitkisel kaynaklı proteinler olmak üzere ikiye ayırıyoruz. Gün içinde toplam tüketilmesi gereken protein miktarı kişinin ağırlığına, fiziksel aktivitesine, sağlık durumuna göre değişmektedir. Hayvansal kaynaklı proteinlerin büyük bir kısmını etler oluşturmaktadır. Fakat hayvansal kaynaklı proteinlerin doymuş yağ ve kolesterol içerikleri fazla olduğundan tüketim miktarlarına dikkat edilmesi gereklidir. İyi kalite proteinin yanı sıra çeşitli mineraller (özellikle demir, çinko, fosfor, magnezyum) ve vitaminleri (özellikle B12, B6, B1 ve A vitamini ) de içerirler, ancak C ve E vitaminini içermezler. Bu nedenle etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında sebzelerin de tüketilmesi sağlıklı beslenme için gereklidir.Bireye göre tüketim miktarı değişmekle beraber günde 100-150 g tavuğun göğüs eti, hindi, yağsız dana eti, balık gibi etlerin tüketilmesi uygundur.
KURBAN ETLERİNİ NASIL PİŞİRMELİYİZ?
Kurban Bayramı'nda, etin tüketim miktarının yanı sıra pişirme yöntemlerine de dikkat edilmelidir. Etlerin pişirilmesinde haşlama ve ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Çok yüksek ısıda, uzun süre pişirme ve kızartma yöntemi çeşitli "kanserojen maddelerin" oluşumuna neden olabileceği için tercih edilmemelidir. Etlerin tek başına değil de sebzelerle birlikte pişirilmesi veya tüketilmesi, besin çeşitliliğinin sağlanması açısından sağlıklı bir yöntemdir.
Etle yapılan yemekler kendi yağı ile pişirilmeli ve ilave yağ eklenmemelidir. Özellikle kuyruk yağı veya tereyağının et yemeklerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır. Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve "kömürleşme" sağlamayacak şekilde ayarlanmalı.
Yüksek ateş yüzeydeki proteinleri birdenbire katılaştırır ve ısı etin iç kısmına ulaşamaz. Bu nedenle etlerin iç sıcaklığı en az 75 ºC olmalıdır. Çok yüksek ısı, etin dış yüzeyinin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açarak besin öğesi kaybını artırır.
KURBAN ETLERİNİ NASIL SAKLAMALIYIZ?
Etleri büyük parçalar halinde saklamayın. Küçük parçalara ayırın, temiz buzdolabı poşetine sarın ve buzdolabının buzluk kısmında saklayın. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta ( – 2 ºC ) birkaç hafta, derin dondurucuda ise (-18 ºC ) daha uzun süre ile saklanabilir.
Eti çözdürmek istediğinizde ise ilk olarak buzdolabının alt bölmesinde çözdürün. Çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer, soba üzerinde çözdürme, oda sıcaklığında bekletme vb. sakıncalı yöntemlerdir.
Etler kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesi bazı "mikroorganizmalar" için üreme ortamı oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit eder. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır.