Siyasette “ittifak” işi bazılarının çok işine geldi. Mesela şu anda TBMM’de 12 tane parti ve 7 de bağımsız milletvekili olduğunu biliyor musunuz?
Ak Parti, CHP, HDP, İyi Parti, MHP’yi sanırım hepimiz biliyoruz. Bu grubu olan partilerin dışında 7 tane daha parti Meclis’te temsil edilmekte. Mesela Millet İttifakı içerisinde yer alarak kendisinin de milletvekili listesine girmesini sağlayan Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, MHP’den ayrılarak kendi saflarına katılan Cemal Enginyurt’la beraber 2 kişi olarak Meclis’te DP’yi temsil ediyorlar.
HDP saflarında Meclis’e girerek, daha sonra buradan ayrılarak Türkiye İşçi Partisi’ni (TİP) kuran Erkan Baş ve Barış Atay, TİP’i 2 milletvekiliyle temsil ediyorlar.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Cumhur ittifakı listesinden Meclis’e giren genel başkanları Mustafa Destici ile temsil ediliyorlar. DEVA Partisi de Ak Parti’den geçen Mustafa Yeneroğlu ile bir milletvekili ile temsil edlmekte.
Demokratik Bölgeler Partisi’ni duydunuz mu bilmem, Emine Ayna, Sebahat Tuncel gibi isimler kurmuştu. HDP’den Meclis’e giren Saliha Aydeniz’in bu partiye geçmesiyle bu partide bir milletvekili ile temsil edilmektedir.
Saadet Partisi’nin tek milletvekili de bilindiği üzere CHP listelerinden, Konya Milletvekili olarak Meclis’e giren Gençlik Kolları Genel Başkanı Abdülkadir Karaduman’dır.
Yenilik Partisi kurucusu da eski büyükelçi ve CHP’nin eski milletvekillerinden Öztürk Yılmaz’dır. CHP’den milletvekili seçilmiş, sonra oradan ayrılmış ve yeni parti kurmuş ve tek milletvekili olarak Yenilik Partisi’ni Meclis’te temsil ediyor. Bu arada 7 kişi de bağımsız milletvekili bulunuyor. Yani bu 7 kişi de ayrı ayrı parti kursalar Meclis’te temsil edilen parti sayısı 19’a çıkacak.
İşte siyasette, yeni Anayasa ile birlikte giren ittifak mantığı durumu “parti kur, en kötü ihtimalle genel başkanın ittifakın birinden milletvekili olur” düşüncesine getirdi sanırım.
Önümüzdeki ilk seçimlerden sonra Meclis’te ittifaklar vesilesiyle Ak Parti, CHP, HDP ve İyi Parti’nin dışında DEVA Partisi’nin, Gelecek Partisi’nin, MHP’nin Meclis’e girebileceğini düşünüyorum. Ama bunun dışında mesela BBP de illaki Cumhur ittifakından en az bir koltuk alacaktır. Veya Saadet Partisi belki de seçim zamanı en fazla koltuk verecek ittifaktan yana duruşunu sergileyebilecektir.
Tabii ki bu durumun dışında son zamanların modası parti kurmalar çoğalmıştır. CHP’den Muharrem İnce parti kuracağını açıklamıştır. Mustafa Sarıgül parti kuracağını açıklamıştır. Öztürk Yılmaz partisini kurmuştur bile. Bunlar CHP’ye bayrak açarak partiden ayrılmış ve şimdi de hem kendi başlarına bir şeyler yapabilecek güçleri yok hem de illaki bir ittifakın içerisinde yer almak isteyeceklerdir. Mesela Muharrem İnce, CHP yönetimine o kadar laf etmiş, o kadar ters düşmüş durumda iken bir de milletvekili istifa ettirmiş duruma gelmiş iken Millet İttifakı’nın içerisinde nasıl olacaktır? Şimdi zaman zaman bu konuda açıklama yapan politikacılar “biz kendi başımıza iktidar olacağız” falan gibi beylik söz etmektedirler ama eğri oturup doğru konuşmak gerekir. Genel başkanlık yarışına giren Muharrem İnce yenilmiştir. Cumhurbaşkanlığı yarışına giren Muharrem İnce de yenilmiştir. Bu kadar yenilgiden bir zafer çıkmaz maalesef. Dolayısıyla ya Cumhur ittifakıyla bir hareket içerisine girecektir ya da başarısızlığını parti genel başkanlığında da sürdürüp, tabela partisi olarak kalacaktır.
Gelelim Mustafa Sarıgül’e…
Hatırlanacağı üzere 2005’teki CHP Kurultay’ında Deniz Baykal’a karşı seçimi kaybeden Sarıgül, o dönem de bir parti kurma çalışması başlatmış. Hatta il binaları bile tutulmuş yönetimler belirmişken birden bu işten vazgeçmişti. O dönemde Sarıgül’ü destekleyen yereldeki siyasetçiler de ortada kalmıştı. Ondan sonra 2014’te yine parti kurma çalışmaları başlatan Sarıgül, İl Yönetimlerini, ilçe yönetimlerini oluşturmuş; rahmetli Yaşar Nuri Öztürk’ün kurduğu Halkın Yükseliş Partisi ile bir birliktelik oluşturup o partiyle seçimlere girmeyi deklare etmişti ki, ne hikmetse o dönemde de yola çıktıklarını yarı yolda bırakarak bu işten vaz geçmişti. Şimdi üçüncü kez pati kuracağını açıklayan Mustafa Sarıgül’ün bu sefer siyasette nasıl bir başarı arzuladığını merakla bekliyorum.
Buradaki başarının sadece parti kurmak olduğunu belirtmek isterim. Yani parti kuracaksınız. İttifaklarla anlaşmaya çalışacaksınız. İttifaklardan birinden bir tane ilden birinci sırayı kapacaksınız. İşte Meclis’te partiniz temsil edilecek. Siz de genel başkan olarak Meclis’e gireceksiniz.
İşte siyasetin geldiği aşamada aslında Ak Parti ve CHP olarak 2 parti varken, ittifaklarla bu partilerin sayısı onlarla ifade edilmeye başlanıyor.
Ne diyeyim, parti kurmak şu anda siyasi olmaktan ziyade biraz şahsi menfaat oluyor gibi gözüküyor.
Dostlukla kalın.