Konya ve Torku iftirayı hak etmez
Geçtiğimiz haftanın en önemli konularından birisi sanırım “süt banyosu” hikayesi idi. Sosyal medyanın kirli yüzünün bir örneği bir hikaye aslında bu olay. Bir aklıevvel çalıştığı süt toplama merkezinde kazanın birini sütle doldurup, içine giriyor ve güya banyo yapıyor. Bunu da diğer bir aklıevvel, videoya kaydediyor ve iki kafadar sosyal medyada yayınlıyor. Buraya kadar ki kısım sosyal medyanın kirli yüzüne bir örnek. Ancak ikinci kısım var ki, o da sosyal medyanın kiri yüzünün bir başka örneği durumunda.
Olayla ilgili olarak, henüz doğru dürüst bir bilgi ortada yokken; yine sosyal medyada bir “meraklı” bu süt toplama merkezinden, süt alanlardan bir kurumun da Torku olduğunu yazıyor. Belge nerede? Yok. Dayanak ne? Yok. Ama bu kişi hiçbir bilgisi olmadan bunu paylaşarak, bir kuruma, iftira atmaktan çekinmiyor.
İftiranın en kötü tarafı da bu; “Bir deli kuyuya taş atar, 40 akıllı çıkaramaz”. Konya Şeker’den hemen bir açıklama yapılıyor ve Konya Şeker’in hiçbir iştirakinin dahi bu firmayla bir alakasının olmadığı ifade ediliyor.
900 bin çiftçi ortağı olan, tesislerinin her birinin modernizasyonu en üst seviyede olan, tüm ürünlerinde kaliteyi en modern biçimde sunan bir kurumun; sanayinin ortasında bir tarafta kaportacı, diğer tarafında alakasız başka dükkanların arasında normalde bile ne kadar hijyen olduğu tartışma götürür bir kurumdan süt almasını beklemek de en basit şekliyle safdillik olur. Ama her zamanki gibi “Milli sermaye” düşmanları Torku’ya, bir de Konya adını duyunca Konya’ya ve Torku’ya saldırıya geçiyorlar.
Tabii ki, ne Konya’ya ne de Konya’nın milli, yerel ve aynı zamanda dünya markası haline gelen Torku’ya haksızlık yapılmasına da seyirci kalamayız. Bu tür müfteriler var olmaya ve iftira atmaya devam edeceklerdir ama bizler de her zaman haklının ve iftiraya uğrayanın yanında yerimizi almaya devam edeceğiz.
Birileri oturdukları yerden iftira senaryoları oluştururken Torku, 28 buçuk milyon TL’ye yakın mazot desteğini 6 Kasım’da üreticilerinin hizmetine sunuyordu. Çiftçilerin “kan ağladığı”, Devlet desteklerini yetersiz bulduğu ve de üretimin arttırılması için gerekli olanların konuşulduğu ortamda, Torku üreticisine 28 milyon 242 bin 200TL. değerinde motorin avansı çiftçiye bir katkı olduğu kadar Konya ekonomisine ve esnafına da bir katkı olduğunu gözden kaçırmamak gerekir.
Torku, bu tür iftiralarda yer alamayacak kadar üreticinin yanında, ülkenin sorunlarının çözümünde, ülke ekonomisine katkıda ve halkın her daim içerisinde yer almaktadır. Ve bunları yaparken de işin reklamında değil samimiyet ve güvenindedir. Konya Şeker ve PANKOBİRLİK Başkanı Recep Konuk da bu tevazünün ve çalışkanlığın en belirgin simgesidir. Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız Ege depreminden sonra oraya katılan kurtarma ekiplerini, destek veren firmaları, bağış yapan şirketleri, hemen hemen tümünün isimlerini öğrendik. Torku gibi bazı şirketlerin isimlerini hiç duymadık bile. Ama Torku’nun İzmir depreminden sonra orada 700 vatandaşa her gün döner ve “No 10” içeceğinden dağıttığını orada yaşayanlar dışında duyan olmadı bile. Biz bile Konyalı basın mensupları olarak bu durumu İzmir’deki dostlarımızdan öğreniyoruz. Bunu yazdığım için Sevgili Recep Konuk bana sitem edecektir ama bunları duyurmak da gereklidir diye düşünüyorum.
İşte Torku, Konya’nın bir firması ve bir markası olarak hiçbir zaman yalnız kalmayacaktır. İftiralara ve haksızlıklara karşı da en yakınındakiler başta Konyalılar olacaktır.
Dostlukla kalın.