İşlerin yoğunluğundan yazmaya zaman zaman fırsat bulamıyorum. Bunun için de çok eleştiri alıyorum dostlarımdan. Aslında o kadar çok konu birikti ki yazmak isteyip de yazamadığım, en azından bunları dile getirebilmek istiyorum.
Mesela Konya’da 13 senedir yapılan ve bu sene 80 bin kişiyi ağırlayan bir program vardı.16 mayısta başlayan bu program 23 mayısta sona erdi. Konya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı KOMEK’in organize ettiği bu kültürel faaliyet “Altın Dokunuşlar Sergisi ve Bilgi Şöleni” adında ve bu sene “Endülüs’ten Selçuklu’ya” temasıyla düzenlendi.
Kaç kişinin dikkatini çekti bilmiyorum ama tema çok yerindeydi. Endülüs malumunuz olduğu üzere İber yarımadasının Müslüman kesimine verilen isimdir. Aynı zamanda bu bölge Bağdat ve Kahire’den sonra dünyanın üçüncü bilim merkeziydi. Endülüs önemli bir yerdi yani anlayacağınız…
Her fırsatta yazarım; “Osmanlı mı, Selçuklu mu” diye sorarsanız bana, cevabım hep aynıdır. Selçuklu, devlettir. Çok güçlü bir devlet yapısı vardır. Osmanlı, Selçuklu’ya göre çok zayıf ve sınıfta kalan bir devlettir. Selçuklu, devlet olma özelliğiyle her alanda çok ilerlemiş ve alanları kendine özgü geliştirmiştir.
Konya, hem Selçuklu’nun başkenti olmasıyla, hem de Endülüs’ü sahiplenmesiyle kültürün, sanatın ve bilimin de başkenti olmaya aday olduğunu iddia etmektedir. İşte bu faaliyetin en önemli anlamı da bu olmalıdır.
Burada Tahir Akyürek’in büyük başarısını da ortaya koymak lazımdır. Büyükşehir Belediye Başkanının başarısı ekip kurarken liyakate önem vermesinden gelmektedir. Bakın KOMEK’lerin başına onlarca yıldır belediyeciliğinden tanıdığımız, belediyeciliği kadar kültürel faaliyetlerini takip ettiğimiz, iletişimciliği ve basın konusunda da bir duayen olan Ahmet Köseoğlu’nu atamış durumda. Ekipte liyakat olunca çok önemli başarılar da zaten geliyor.
“13. Geleneksel Altın Dokunuşlar Sergisi ve Bilgi Şöleni” geçtiğimiz hafta içerisinde bitti. Ama gerek yerel basında gerekse ulusal basında oldukça yer buldu. Konya’nın ismini bu şekilde sosyal ve kültürel faaliyetlerde, tarihsel ve sanatsal faaliyetlerde duyurulmasından da sanırım herkes bir mutluluk duymuştur.
Altın Dokunuşlar’ın olduğu yedi günde söyleşiler, konserler, yarışmalar, sohbetler, şiir dinletileri, KOMEK kursiyerlerinin uygulamalı gösterileri, KOMEK Mutfağı, KOMEK Şehir ve Eğitim Çalıştayı, Emeğinizi Ödüllendirin Yarışması Ödül Töreni, ‘Ne Çıkarsa Bahtına’ isimli yemek yarışması gibi çok sayıda program ve etkinlik yer aldı. Yani herkesin ilgisini çekecek bir program mevcuttu.
Her geçen gün Ahmet Köseoğlu’nun işi daha da zorlaşıyor. Çitayı kendi yükseltiyor. Bunun 14.sünde neler olacağını merakla bekliyoruz.