Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Bu gibi dönemlerde köşe yazısı yazmak da inanın çok zor ve biraz da ince eleyip sık dokumak gereken bir dönem.
Çünkü malum herkesin kendisine göre bir “doğrusu” var ve bu “doğru”ların dışındaki fikirleri kabul ettirmeyi bırakın düşündürmeye bile tahammül etmekte biraz zorlanılmakta…
Bu aralar bilhassa devamlı sahadayız, halkın içerisinde, herkesle görüşüyoruz. Dolayısıyla da herkesin bir bakış açısı var ve bakış açısı farklılıklarından bir şeyler çıkarmaya ve üretmeye çalışıyoruz.
Öncelikle şunu açıkça söyleyeyim; bu seçimlerde çıkacak hiçbir sonuca şaşıracağımı sanmıyorum. Çünkü her şey olabilecek durumda…
Bu hafta başında partilerle ilgili kısaca bir bilgi vermiş olayım.
Hafta sonu İYİ Partililer adaylarını tanıttılar. 49 tane aday adayı… Bunlardan 5 tanesi Genel İdare Kurulu üyesi ya da Genel Merkez’de görevli isimler. Şimdi siyasi adap gereği biliriz ki Genel Merkez yetkilileri genelde sıralamada başlarda bulunurlar. Tabii ki beşinin de başlarda bulunması sanırım düşünülmez ancak çözümünü Genel Merkez bulacaktır. Eğer Genel Merkez görevlilerinin isimleri ilk başlarda yazılırsa; İl Başkanlığından istifa eden Orhan Tulukçu, Konya’nın tecrübeli siyasetçilerinden ve tabiri caizse lider isimlerinden Nazmi Sırıt, Konya’nın çok değerli sendikacılarından Hikmet Çay, Karapınar bölgesinin sevilen temsilcilerinden Nurdoğan Okur, partinin gülen, hanım yüzü ve sevilen genç siyasetçilerinden Derya Özgülcü, deneyimli hanım yöneticilerden Hadiye Teke gibi isimler (ismini sayamadıklarımdan özür dilerim, aklıma ilk etapta gelenleri yazıverdim) o zaman nasıl değerlendirilecek? Ayrıca bu isimler istendiği şekilde değerlendirilemezse sahada çalışmaları nasıl olacak, bunu da genel merkez değerlendirmelidir. İYİ Parti için umut edelim, listeler açıklandığında bir sıkıntı oluşmaz.
Gelelim AK Parti’ye… AK Partililer Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda yüzde 60’la sonuçlanacağını söylüyorlar. Daha makul olanlar; yüzde 54 civarında bir oyla ilk turda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçileceğini söylüyorlar.
Halkın arasına inince; halktan çok şikayet duyuyoruz ama bu şikayetlerin diğer seçimlerden daha farklı olduğunu düşünmüyorum. Yani diğer seçimlerde de AK Parti’den çok şikayet duyuyorduk ama bu durum sonucu değiştirmiyordu.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “Cumhur İttifakı” ilk turda Erdoğan’ı cumhurbaşkanı seçtirmeye çalışırken; “Millet İttifakı”da ikinci tura bırakmanın hesabı içerisinde…
İkinci turda ne olur derseniz; en fazla oyu alacak olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olacağı kesin gibi gözükürken, ikinci turda acaba ana muhalefet partisi CHP’nin adayı mı en fazla oyu alır yoksa İYİ Parti adayı mı ikinci en fazla oyu alır kestirmek çok kolay değil.
Eğer Meral Akşener en fazla ikinci oyu alırsa sağ seçmen oyunu Akşener’den yana kullanabileceğini belirtirken; mesela sağ seçmen CHP adayına oy verip vermeme konusunda tereddüt içerisinde…
İşte en özet haliyle olaylar bu şekilde değerlendirilir sanırım. Dediğim gibi bakalım sonuç ne olacak ama umut edelim ülke için ne hayırlıysa o olsun.