Kalbimizin yarısı buradaysa Yarısı Ege’dedir
Maalesef yine hiç istemediğimiz, sonuçlarına katlanmakta zorlandığımız bir afetle karşı karşıya kaldık. Türkiye’nin neresinde olduğu hiç önemli değil, neresinde olursa olsun içimizi sızlatan bir sancı oluşur.
Bu sefer depremde Ege sallandı. Birçok Konyalı’nın da yaşadığı İzmir ve civarında yaşananlar tüm Türkiye’yi yasa boğdu. Daha doğrusu ülkemizde yaşayan bir kısım insanı yasa boğarken, marjinal bir kısmı da yine siyaset yapmaya sevk etti. Ama bugün bu konuya değinmek istemiyorum. Çünkü ülkede her zaman düşünemeyen, marjinal küçük bir kesim olacaktır ve buna da alışmalıyız sanırım.
Bu arada, hükümetin suçu, belediyenin suçu, zeminin suçu, müteahhitin suçu gibi ahkam kesmeye gerek yok. Hükümet Ak Partili ise İzmir Belediye Başkanı veya Bayraklı Belediye Başkanı da CHP’li. Yani kimsenin kimseye söyleyeceği bir şey yok. O nedenle kısır çekişmeleri bir tarafa bırakmak gerekli diye düşünüyorum.
Devlet İzmir’de kendini bir kez daha gösterdi. Afetten sonra alınması gereken tüm önlemler Devlet tarafından alındı. Belediyeler de kendi üzerine düşen görevleri gayet iyi bir şekilde yerine getiriyorlar. Önemli olan budur. Cumhurbaşkanı Erdoğan yağmurlar başlamadan İzmir’deki vatandaşların kalacak yer sorununu çözeceklerini ifade etti. Bu da yeterli bir açıklama bence.
Deprem gündemiyle birlikte, pandemi gündemi de yerini depreme bıraktı. Pandemi konusunda TV’lerde konuşan “uzmanlar” şimdi de deprem hakkında ahkam kesmeye başladılar. Ve bu durum bir kez daha bana, ülkemizde bilim adamı yetiştiremediğimizi de gösterdi. Ama bu konuya da şimdi değinmek istemiyorum. Bu konuya ayrıca bir gün değineceğim. Sadece şimdilik TV’lerde çıkan başında bir dünya “sıfat” bulunan, bilginleri izleyip de canınızı sıkmayın demekle yetineceğim.
Kalbimizin yarısı Konya’da yarısı İzmir’de atıyor hala. Ve oradaki yaralılara acil şifalar diliyorum. Hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Ve de şu anda orada depremler yaşayan tüm vatandaşlara metanet diliyorum. Allah yardımcıları olsun.
MESUT YILMAZ ve BURHAN KUZU HAYATINI KAYBETTİ
Siyaset çok farklı bir kurumdur. İnsan çok popüler olur, tüm ülkede tanınır, müthiş bir erke sahip olur ama sonra bir bakarsınız, çevresinde kimse kalmamış.
Mesut Yılmaz 1983’ten itibaren Türk siyasi hayatına girmişti. 6 dönem milletvekilliği yaptı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık görevlerinde bulundu. Zamanının “kudretli” politikacısı ve lideriydi. Genel Başkanı olduğu Anavatan Partisi (ANAP) dönemin en güçlü partisiydi. Ve şimdi gelinen aşamada gençlere sorduğumuzda Mesut Yılmaz’ı da ANAP’ı da hatırlamakta güçlük çekenler çok fazla. Aslında işte bu bile en azından şimdiki politikacılara bir ders olmalıdır. Ve gerçekten siyasette iyi bir lider ve güçlü bir karakter olan Mesut Yılmaz hayatını kaybetti.
Aynı zamanda Ak Parti ile siyasi hayatımıza giren değerli bir Anayasa Profesörü olan Prof.Dr.Burhan Kuzu da maalesef hayatını kaybetti. Burhan Kuzu, Türkiye siyasetine gerçekten renk katan bir siyasiydi. Zaman zaman samimi açıklamalarıyla gündeme oturan ve Ak Parti kurucuları arasında ender “bakan olmayan” milletvekillerinden biriydi. 2 haftadır Covid tedavisi görüyordu ve covide yenildi.
İki siyasetçi de yaptıkları hatalarıyla, sevaplarıyla şimdi hayata veda ettiler. İkisinin de siyasette sevenleri de sevmeyenleri de muhakkak olmuştur. Ancak artık hata ve sevaplarının sorgulanacağı yere gittiler. Buradaki güya dindar geçinenlerin Mesut Yılmaz hakkında ahkam kesecekleri ya da Ak Parti karşıtlarının Burhan Kuzu hakkında eleştiri yapacakları zamanı geçtik.
Her iki siyasetçiye de Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm sevenlerine ve ailelerine de başsağlığı ve sabır diliyorum.
Dostlukla kalın.