Çok ilginçtir. Aslında bugünkü şartların yarısı daha önceki hükümetler döneminde mevcut olsa ülke çoktan erken seçime gitmişti. Ancak yeni sistemde ahval ne kadar kötü durumda olura olsun erken seçim çok kolay bir iş değil. Ama her şeye rağmen 2023’ten önce seçim olacağa benziyor.
Seçim ne zaman olursa olsun, bu seçimde Ak Parti cephesinde değişiklikler şart gözükmektedir. Birincisi, Ak Parti yeni ittifak ortakları bulmak zorundadır. Bununla ilgili olarak İyi Parti ve HDP Ak Parti saflarına çekilmeye eğer çalışılmıyorsa, çalışılacaktır. Şimdi buna lütfen kimse mırın-kırın etmesin. İyi Parti her fırsatta zaten “CHP ile güçlendirilmiş parlamenter sistem için” birlikte olduklarını ifade ediyor. Yani güçlendirilmiş parlamenter sistemi(bu tabiri de teorik olarak çok saçma buluyorum ama yine de yazayım) Ak Parti vaat ederse, neden Ak Parti-İyi Parti birlikteliği düşünülmesin? Diğer tarafta İstanbul yerel seçimlerinde Ak Parti’nin, HDP ile seçim birlikteliği için çok uğraştığı ancak HDP’nin Ekrem İmamoğlu’nu tercih ettiği ortada iken Ak Parti-HDP birlikteliği de garipsenecek bir durum olamaz.
Hem zaten şunu unutmamalıdır. Bendenizin fikri bilindiği üzere HDP’nin kapatılmasıdır. Ancak TBMM’de Ak Parti ve CHP’den sonra 3. en büyük grubu olan HDP’nin 55 milletvekili olduğunu, Devlet yardımı aldığını, Devlet’in kırmızı plakalı araçlarını kullandığını sanırım söylememe gerek yoktur. Dolayısıyla Devlet’i yöneten TBMM’de görev yapan diğer partilerden herhangi birinin HDP ile birliktelik kurması çok da aykırı bir durum değildir. Bunu garipseyenlerin yaptığı hamasetten başka bir şey olmaz. Suçluysa cezasını verirsiniz, suçsuzsa sesinizi çıkarmazsınız. Hal böyleyken, Ak Parti bu partilerden birisiyle ya da ikisiyle ittifakını güçlendirmek zorundadır.
Eğer bu ittifak değişikliği yaşanmazsa ikinci şık Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Parti diye ikiye ayrılmaktır. Yani nereden bakarsanız Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oyu Ak Parti’den fazladır. Ve hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oyunda çok fazla değişiklik olmazken, Ak Parti’nin oyları aşağıya doğru ivme kazanmıştır.
Memurundan, işçisine; küçük esnafından, iş adamına; KOBİ’sinden, sanayicisine kadar toplum ekonomik manada memnun değildir. Vatandaşın artık ekonomik sıkıntı, cebine dokunur durumdadır. İşsizlik artmaktadır. Ve de ekonomik sıkıntı çeken vatandaşların her gün yeni bir yolsuzluk veya israf haberi alması vatandaşı olumsuz etkilemektedir. Her ne kadar vatandaş Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı direk sorumlu görmese de Ak Parti’yi bu durumun müsebbibi olarak görmektedir. Cumhur İttifakı’nda şayet oy getirecek bir değişim yaşanmazsa ikinci şık olarak Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan ayrımı noktasına gelinecektir.
Diğer partiler açısından bakıldığında 2002’den bu yana çift ayaklı bir siyasal sistemin kurulduğunu görmek gerekir. Bu ayağın biri Ak Parti ayağı, diğeri CHP ayağıdır. Bu odakların dışında bir üçüncü ittifak düşünmek ne halkta ne de siyaseten bir karşılık oluşturacak girişim olmaz.
İyi Parti’nin Ak Parti ile bir araya gelmesi düşünülebilir. Ancak İyi Parti’nin MHP ile bir araya gelmesi düşünülemez. Aynen CHP ile Muharrem İnce’nin partisinin bir araya gelmesi düşünülemeyeceği gibi. Ya da Gelecek Partisi veya DEVA Partisi’nin Ak Parti ile bir araya gelemeyeceği gibi…
Buradan da yola çıkarak önümüzdeki genel seçimlerde Ak Parti ve CHP odak noktaları olmak üzere; Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin Millet İttifakı’nda bulunmaları büyük ihtimalle olacak olaydır. Bu aşamada, geçen seçimlerde olduğu gibi Saadet Partisi’nin “ben bir ittifaka dahil değilim” demesi de geçerli olmayacaktır. Geçen seferki gibi CHP sıralarından aday gösterip, Saadet Partisi tabanının desteklemediği bir adaylık sürecini bu sefer CHP de kabul etmeyecektir. Yani Saadet Partisi de ya Cumhur ittifakında ya da Millet ittifakında yerini alacaktır. Tabii Saadet Partisi açısından bakıldığında Oğuzhan Asiltürk ve ekibinin isteği olursa Cumhur İttifakı, Temel Karamollaoğlu ve ekibinin sözü geçerse Millet İttifakı kozları geçerli olacaktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı zaten belli durmaktadır. Diğer tarafta Millet İttifakı’nın adayı kim olacaktır bu da bir başka yazımızın konusudur.
Dostlukla kalın.