104 Amiral birleşmiş, bir bildiri yayınlamışlar. Bu bildiride bahsedilen üç şey var birisi Montrö sözleşmesi ve Kanal İstanbul, bir diğeri Anayasa’nın ilk dört maddesi ve de son olarak da Atatürk ilke ve devrimleri konularından bahsetmişler. Tabii ki bu konulara baktığınızda ülkemizde Atatürkçü ve merkez solda bir kesimin hoşuna gideceği gözükmektedir. Ancak bu işin detayı öyle değildir. Bu açıklamalar merkez sol veya Atatürkçü bir açıklama olarak değerlendirilemez.
Bir kere başta şunu söylemek gerekir ki, şu anda ülkenin gündemi enflasyon, işsizlik yani ekonomidir. Türk insanının gündeminde Kanal İstanbul, Montrö veya başka bir şey yoktur. İnsanlar ekonomik manada sıkıntı çekmektedir ve de buna bağlı olarak bu sıkıntılarının ortadan kaldırılmasına kilitlenmiş durumdadır.
Kanal İstanbul büyük ve külfetli bir iştir. Ki bu ekonomik sıkıntılarda Kanal İstanbul konusunu gündeme getirmek muhalefetin ve diğer kesimlerin yanı sıra, Hükümet’in bile gündemi gözükmemektedir.
Montrö anlaşması, Kanal İstanbul konusunda olduğu gibi Türkiye’nin gündeminde olan bir konu değildir. Şu anda bunu gündeme taşımak isteği ancak böyle bir bildiri ile olabilirdi. Aksi halde sokağa çıktığınızda hiç kimse “Montrö Sözleşmesinden” falan bahsetmemektedir.
Anayasa’nın değişip değişmeyeceği konusunda tartışmalar sürerken ilk dört maddesini tartışmaya açmak da bunun gibi bildiriyle olabilir ancak. Şu bir gerçek ki, siyasi partilerin 90’lı yılların başından beri her başkonusu halinde olan “yeni bir Anayasa yapmak” istekleri olmuştur. Ve her Anayasa yapmak konusu gündeme geldiğinde de aynı zamanda “ilk 4 madde” de gündeme gelir manipüle edilir ama hiçbirinde de bu konuda ciddi bir tartışma yaşanmaz.
İlginç bir şekilde maalesef 104 Amiral bir şekilde böyle bir bildiri yayınlamışlar ancak ne hikmetse gündemi biraz es geçmişler gibi geldi bana. 104 Emekli Amiral mesela ekonomi konusundaki fikirlerini belirtselerdi. Mesela Türkiye’nin başına bela olan terör konusundaki fikirlerini belirtselerdi, hatta HDP’nin kapatılması konusunda ne düşündüklerini belirtselerdi, bence daha doğru bir tavır içerisinde olurlardı. O zaman ciddiye alınabilirlerdi.
Yapılan iş, konuları itibariyle baktığınızda maalesef bir ısmarlama iş olarak gözükmektedir. Gerek Montrö anlaşmasından dolayı rahatlıkla Karadeniz’e savaş gemilerini sokamayanlar, gerek Türkiye Cumhuriyeti’nin Atatürkçü olmasından dolayı, bu Atatürk isminden kurtulmaya çalışanlar, gerekse Anayasa’nın ilk dört maddesinin Türkiye Cumhuriyeti’nin bütünlüğünün temelini sağladığını ve bu değişiklikleri yapmadan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölüp çökertemeyeceğini anlayan güçler maalesef zaman zaman bu tür basit ve vatandaşların alışık olduğu şekilde ortaya çıkıp kendilerini göstermektedirler.
Artık Türkiye’de bu tür dış etkenli oyunlar kesinlikle revaçta değildir. İlgi görmemektedir. O nedenle bu tür yapılan eylemler halkın gözünde bir değer bulmamaktadır. Bu tür ısmarlama işleri demokrasi adı altında göstermeye çalışmak da doğru değildir. Eğer demokratik bir tavır sergilenecekse ısmarlama konular yerine ülkenin gerçek konuları baz alınmalıdır. Aksi halde bu tür emekli sohbetlerini artık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları çok değerli bulmamaktadır.
Dostlukla kalın.