Dünden beri Gaziantep’teyim. Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun misafiriyiz. Bu süre içerisinde Gaziantep ve Şahinbey ilçesini tanırken aynı zamanda Başkan Tahmazoğlu’nun yaptığı faaliyetleri de görme imkanına sahip oluyoruz.
Öncelikle şunu söyleyeyim; Konya belediyecilikte gerçek anlamda çağ atlamış bir şehirdir. Bunu kabul etmek gerekir. Ama Konya’yı bu değerlendirmenin dışında tutarsak birçok belediye güzel işler yapıyor bunu da hiç yadsımamak gerekir. Bu belediyeler arasında Şahinbey Belediyesi’nin de hakkını yememek gerekir. Başkan Tahmazoğlu gerçek anlamda çok güzel hizmetlerde bulunmuş bir belediye başkanı. Aynı zamanda 31 Mart seçimlerinde yeniden Ak Parti’nin adayı. Burada diğer partililer kusura bakmasın ama Mehmet Tahmazoğlu, Şahinbey halkı tarafından sevilen bir durumda. Kendisiyle çarşıda yaptığımız yürüyüşte vatandaşın ilgisine kendimde şahit oldum. İnanın her adımda yanına bir vatandaş geliyor ya bir talebini söylüyor ya da fotoğraf çektirmek istiyor. Hatta çocuklar bile başkana çok büyük sevgi gösteriyorlar ki bu sevgi her belediye başkanına nasip olmaz malumunuz. Benim gördüğüm kadarıyla bunun en büyük sebebi de Başkan’ın hizmet ederken ayrı bir zevk alıyor olması. Başkan yaptığı her işi anlatırken o kadar coşku ve istek dolu ki yani zaten hizmeti vermenin coşkusu gözlerinden belli oluyor.
6 Şubat depreminden 11 ilimiz çok yara almıştı. Bunların içerisinde Gaziantep de var. Ama ilginç olan şudur ki Gaziantep’in merkezden uzak ilçelerinde çok büyük sıkıntılar yaşanmışken, merkezde depremin yarattığı sıkıntı o kadar çok hissedilmemiş. Can ve mal kaybı diğer yerlere göre oldukça az. Başkan’ın anlattığı iki olay etkilenmenin neden az olduğunu ve kentsel dönüşümün önemini de gözler önüne sermesi açısından çok önemli.
Şahinbey ilçesinin müzminleşen bir sancısı olan yerleşim yerlerinden birinde Başkan Tahmazoğlu 10350 evle kentsel dönüşüm için anlaşarak bu evleri boşaltıyor ve yıkıyor. Bu söylediğim seçimden aylar ya da en fazla 1-2 yıl önce olan olaylar. Vatandaşlar ikna ediliyor, yüzde 98’i ile el sıkışarak kentsel dönüşüme gidiliyor. İlginç olan şu o boşaltılan evler yıkılırken hiç zorlanılmıyor. Küçük bir yıkıcı darbeyle zaten hemen yıkılıyor. Bu kentsel dönüşüm yapıldıktan sonra deprem oluyor ve belki de o dönüşüm yapılmasa çok büyük kayıplar verilecek olan o bölgede bu can ve mal kayıpları engelleniyor.
İkincisi de yine Şubat Depreminden 3-4 ay kadar önce Başkan bir viyadük yapıyor. Ama o viyadüğü yaparken de teknik olarak normal şartlar altında 800 civarında bir güçlendirici destek atılması gerekirken 500 günde bitirdiği bu viyadüğe İstanbul’un Fethi’ne de işaret ederek 1453 destek koyuyorlar. Ve bundan 3-4 ay sonra bu büyük afet yaşandığında Başkan ve ekibi ilk olarak evlerine değil, bu yaptıkları eserlere bakmaya gidiyorlar. Ve görüyorlar ki gerçekten hiçbir etkilenme yok.
İşte yapılan şeyler doğru ve düzgün olunca sonuçta vatandaşlar hem can hem de mal kaybından kurtuluyorlar.
Başkan Tahmazoğlu’nun yaptığı hizmetler oldukça yoğun. Tarihe gösterdiği önem çok büyük boyutlarda zaman zaman bu konulardan bahsetmek gerekiyor. Ve tabii ki ilerleyen zamanlarda da onlardan bahsedeceğim. Mesela Türkiye’nin ikinci büyük camisini inşa etmiş. 17 bin kişilik camii, geçtiğimiz Miraç gecesinde 40 bin kişi akın edince çoğunu almamış bile. Bu camiden ve de tarihi çalışmalardan özel olarak başka bir yazımda bahsedeceğim. Şimdilik sadece işini iyi yapmanın afetlerde bile ne kadar önemli olduğunu göstermek adına bu iki örnekten bahsettim.
Kim olursa olsun işini iyi yapmalı ki, insanlığa bir şey katmış olsun. Ayakkabı boyacısıysa ayakkabıları iyi boyamalı, tamirciyse iyi tamir etmeli, müteahhitse iyi inşa etmeli kısacası ne iş yapıyorsa işini iyi yapmalı. Çünkü bu işlerin somut cezaları olduğu gibi vicdani de sorumlulukları her zaman vardır.
Dostlukla kalın.