AK Parti’de ve CHP’de kongreler sürüyor. AK Parti, belde kongrelerini bitirdi. Sırada ilçe kongreleri var. CHP’de de mahalle seçimleri yapıldı, delegeler hazırlandı ve sırada ilçe kongreleri var.
Bu seçimler çok önemli. Bunun önemi öncelikle 2019’da daha da iyi anlaşılacak. Çünkü bu durumda 2019’da -veya 2018 de olabilir- yapılacak seçimde Yine en fazla oyu alabileceği tahmin edilen iki partiden bahsediyoruz.
Tabii ki şunu biliyorum, bu yazıyı okuyan birçok kişi hangi partili olursa olsun itiraz edecekler. Ama benim tavsiyem bu yazıyı saklayıp, seçimden sonra tartışmasını yapmak gerekmektedir.
Bakın şimdi; yapılacak seçimde en çok oyu AK Parti’nin, en çok ikinci oyu da CHP’nin alacağını düşünelim. Şu kadar alır, bu kadar alır, orasına bir şey diyemiyorum.
Yine farz edelim; AK Parti’nin adayı Tayyip Erdoğan olsun. Yine tahminen hiçbir aday ilk turda yüzde 50+1 alamayacağını düşünerek, seçim ikinci tura kalacaktır. İkinci turda En fazla oyu alan birinci adayla, ikinci aday yarışacaklar. Yani farz edelim En fazla oyu AK Parti’nin adayı Erdoğan alırken, en fazla ikinci oyu da CHP’nin adayı alacaktır.
Ve ikinci turda yarışacak adaylar da büyük ihtimalle AK Parti’nin göstereceği adayla CHP’nin adayı olacaktır. Buna AK Parti’nin genel başkanıyla CHP’nin genel başkanı demek daha doğru olacaktır. Çünkü hükümeti kuracak “başkan”, aynı zamanda genel başkan olmazsa partide illaki bir anlaşmazlık çıkabilir. Yani daha evvel cumhurbaşkanı-başbakan arasında yaşanan bir takım sıkıntılar, bu sefer genel başkan ve başkan arasında yaşanabilir ki, genel başkanın burada söz hakkı da olmayacaktır.
Buradan yola çıkarak Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olacağı bir seçimde Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Erdoğan’dan daha fazla destek toplayabileceğini çok mümkün bulmuyorum. Ama CHP’de devlet adamlığı ile, tecrübesiyle, toplumda da karşılığı olan mesela Deniz Baykal gibi bir ismin ikinci turda “Erdoğan’a oy vermem” diyen kişilerden oy toplaması kuvvetle muhtemeldir.
Yani CHP, burada 2019 seçimlerinde Erdoğan’ın karşısına çıkacak adayı ortaya çıkarmalı ve bu adayı da aynı zamanda genel başkan yapmalıdır. Aksi halde yapılacak seçimlere Kılıçdaroğlu ile girecek CHP, bir alternatif oluşturamayacaktır.
Şimdi CHP’lilerin içerisinden bana kızıp, “Kılıçdaroğlu ile de olur” diyenler çıkabilir; hemen cevap vereyim, vatandaş zamanında desteğini verdi Kılıçdaroğlu’na ve bu destek iyi kullanılamadı. Ve son dönemde Adalet yürüyüşüne destek veren vatandaş en sonunda HDP’lilerle kolkola olunmasından bu desteğini geri çekti. Yani vatandaşın verdiği desteği maalesef Kılıçdaroğlu iyi kullanamadı. Dolayısıyla da bu şansını kaybetti. O nedenle yeni bir genel başkan 2019’da CHP’ye taze kan olacak ve son dönemde iyice kan kaybeden AK Parti ile ve onun adayı ile de yarışabilecektir.