Hep yazdığım bir şey var; Devlet ekonomiyle ilgili neler yapacağı konusunda tam anlamıyla vatandaşı tatmin edecek açıklamalar yapamıyor. En son Bakan Berat Albayrak “IMF’den değil ABD ve AB’den borç alacağız” dedi. Yani borç almanın kimden olduğu işin doğrusu vatandaş olarak benim umurumda değil ama bir an önce piyasalara nakit girdisi sağlamak şart gözüküyor.
Bu arada şunu da tüm vatandaşlar bilmelidir: IMF öyle öcü falan değildir. Hatta borç parayı IMF’den almak çok daha ekonomik olabilir. Yani ABD veya AB’den alınacak borç faizinden çok daha ucuz faizle IMF’den alınabilir. Yani bunu namus meselesi falan yapmaya gerek yok. Başka türlü para kaynağı yaratılamayacağına göre borç almaya kilitlenildiğine göre kimden alındığının tek önemi faiz düzenlemesi olmalıdır.
Her neyse bugünkü konum asıl bundan sonra yapılması gereken ve kamuoyunun da bu konuda bilinçli olması gereken bir konu: İpek Yolu…
Dünyadaki her türlü şeyin müsebbibi “ekonomi”dir. İpek Yolu’da Ortaçağ’dan hatta İlkçağ’dan beri kullanılan bir ticaret yoludur. İnsanlar Çin’de üretilen ürünleri Avrupa’da almak için bu İpek Yolu’nu kullanılmışlardır. Osmanlı Devleti, bu İpek Yolu’nun üzerindedir ve Osmanlı buradan geçen ticaretten çok paralar kazanmıştır. Kanuni dönemi bu kazançların en önemli örneğini teşkil edebilir aslında.
Ticaret yapan Avrupalı daha sonradan İpek Yolu’nu bırakmış ve gemileri keşfetmişti. Ve bu yolla verdikleri vergiler daha da azalacaktı. İpek Yolu’nun artık denizden gemilerle yapılıyor olması, Osmanlı’nın da zararına olmuştu. Ve Osmanlı bu ticaretin Osmanlı topraklarından geçmesi isteğinden kapitülasyonları bile ilan etmişti.
Ticaretin ve teknolojinin gelişmesi ile aslında uçaklar da bu işte kullanılabilir mi diye düşünüldü. Ancak uçakla ticaret hiç ekonomik olmuyordu.
Artık günümüzde en ucuz ve en sorunsuz “ipek yolu”nun demiryolu ile olacağı tüm dünya tarafından algılanmış durumda.
Şimdi Türkiye’ye düşen görev demiryolu ulaşımında Kanuni zamanında olduğu gibi İpek Yolu’ndan para kazanması projesidir. Yani kısacası Türkiye “nakliyeciliğe” soyunmalıdır. Bunun için elinden gelenin fazlasını yapmalıdır.
Malumunuz bu konuda Rusya’nın talebi bu demiryolu hattının Rusya’nın güneyinden, Rusya topraklarından geçmesidir. Burada Türkiye bu treni kaçırmamalı, bu şansı Rusya’ya bırakmamalıdır.
Demiryolları çok çok çok önemlidir. Bu fırsat kaçırılırsa Türkiye Cumhuriyeti çok büyük bir zarara uğrayacaktır. Bu fırsatı kaçıran yöneticiler de kesinlikle ülkenin kara kaplı defterinde yer bulacaktır.