Konya’da özellikle siyasetle ilgilenenler Mehmet Ali Ünal ismini çok iyi bilirler. Çünkü Mehmet Ali Ünal hem bürokrat olarak, hem siyasetçi olarak hem de müteahhit olarak Konya’ya eserler vermiş bir kişidir.
Konya’da 70’li yıllarda o zaman ki adıyla YSE Bölge Müdürlüğü göreviyle bürokrat olarak çalışmıştır. Daha sonra ki dönemlerde gerek SHP’de gerekse CHP’de il yönetimlerinde görev yapmıştır. Müteahhit olarak da burada birçok örnek verebileceğim köprü, yol, bina vs. yaparak Konya’ya eserler bırakmıştır.
Mehmet Ali Ünal en son olarak da şimdi işlerinin çoğunu oğullarına bırakarak kendisi de CHP Konya İl Başkanlığı görevini yapmaktadır.
Öncelikle bir “Anadolu insanı” olan Mehmet Ali Ünal’ı her siyasi fikirden Konyalı genelde sever ve sayar.
Tabii ki bu yazımın konusunun Mehmet Ali Ünal’ın ne kadar iyi bir insan olduğunu yazmak olmadığını sanırım tahmin edersiniz. Şimdi gelelim asıl konuya:
Mehmet Ali Ünal dediğim gibi bir Anadolu insanıdır. Ve de her Anadolu insanı olduğu gibi kültürel değerlere, dini değerlere sahip çıkmaya çalışır. Mehmet Ali Ünal oturuyor, düşünüyor, taşınıyor ve kendi zekatını hesaplıyor. Bu zekat karşılığında “ben bir ramazan çadırı kurayım ve burada bir ay boyunca insanların karnını doyurayım” diye düşünüyor.
Oturuyor ve Konya Büyükşehir Belediyesine bir dilekçe yazıyor. “Ben bir ay boyunca fakir fukaraya yemek vermek istiyorum, yer gösterin” diyor. Konya Büyükşehir Belediyesinden gelen cevap “öyle bir yerimiz yok” şeklinde…
Mehmet Ali Ünal’a bu konuyu sorduğumda daha ilginç bir durumla karşılaştım. Mehmet Ali Ünal CHP İl başkanı olarak “muhtarla toplantı yapabilmek için yer istedik vermediler. Televizyonda Uğur Dündar’ın yayınladığı “Halk Arenası” programını Konya’dan yayınlayacağız. Salonlardan birini verin dedik, müsait değil dediler.” Dedi.
Yani Belediyelerin salonlarının hiçbirisini muhalefetin kullanma şansı yok anlaşılan.
Şimdi tüm bunları düşününce, hadi CHP muhtarları toplarsa, AK Parti siyaseten zor duruma düşebilir diye düşünelim. Ya da Uğur Dündar’ın “Halk Arenası” programı burada yapılırsa bazı muhalif söylemler AK Parti’nin zor duruma düşmesini sağlayabilir diye de düşünebiliriz. (Bunu düşünmek de çok doğru bir demokratik tepki değildir ama…)
Ama el insaf! Bir iftar çadırı kurulup da bir ay boyunca fakir fukara yemek yiyecekse, bunu engellemenin vebalini Konyalı adına ödemek kolay olmayacaktır.
Siyaseten kendi siyasi fikrine sahip olmayanların yaşam alanını kısıtlamayı kendinize göre haklı gösterebilirsiniz. Ancak bir vatandaş, “ben fakir fukarayı doyuracağım” diyorsa bunu engellemek hiç kimsenin haddi olmamalıdır.
Bazı insanların maddi imkanları gayet yerinde ve gelecek korkusu olmasa da en azından Allah korkusu olmalıdır.