Hep beraber aynı gemideyiz
Çok ilginç ve belki de birçoğumuzun hayatında ilk kez yaşadığı dönemlerden geçiyoruz. Aslında böyle dönemlerde yazı yazmayı çok sevmiyorum. Çünkü maalesef halk olarak daha o demokrasi kültürüne sahip olmadığımız için, yazılan yazılar karşıdakinin menfaati ölçüsüyle değerlendiriliyor. Halbuki köşe yazılarından “alınacak yeni bir bilgi olabilir” diye kimse düşünmüyor.
Her neyse, her şeye rağmen bugün genel olarak fikirlerimizi paylaşmaya çalışayım. Öncelikle tüm Dünya’da Pandemi, gündeme oturdu. Tabii ki bu pandemi konusunda Hükümet’in yapacağı bir şey yoktu. Bu konuda Hükümet’i suçlamak doğru olmazdı. Ayrıca millet olarak malumunuz “bize bir şey olmaz” mantığı, bu gibi durumlarda belki de geç adapte olmamızı sağlayabiliyor. Mesela bir kesime göre bu salgının başladığı dönemde umre için ilk gidenlerin, geri dönüşlerinde kontrolsüz olarak hayatlarına dönmeleri bu durumu Türkiye’de tetiklemiş olabilir diyorlar. Tabii ki bunun karşıt fikrinde olanlar da ortaya koydukları rakamlarla, umrecilerden daha çok yurt dışı gezmelere veya ziyaretlere gidenlerin bu durumu tetikleyen etken olarak rol aldıklarını ortaya koyuyorlar. Her ikisinin de bu konuda katkıda bulunduğunu kabul etmek sanırım gerekir. Sonuçta ülkemizde tüm dünyada olduğu gibi böyle bir salgınla karşı karşıyayız.
Bundan sonraki süreçte Hükümetimiz hemen önlemler almış, ilk etapta ev kredilerinin yükseltilmesi gibi, uçak ulaşımındaki vergilerin düşürülmesi gibi, turizmcilerden alınacak katkının ertelenmesi gibi anlam veremediğimiz önlemler açıklansa da; sonradan üreticiye, esnafa, iş adamına, çalışana vs. açıklanan destekler oldu.
Şimdi bu konuya da detaylı olarak girmeyeceğim. Bu konuya girmek için biraz daha beklemek lazım sanırım. Çünkü bu desteklerden kimler yararlanacak, buna bakmak lazım. Görünen o ki, şimdiye kadar etrafımızda bu desteklerden yararlanan birilerini görmek mümkün değil. O nedenle bu konuyu erteleyelim.
Ve gelelim Cuma akşamı ilan edilen sokağa çıkma yasağına…
Sokağa çıkma yasağı Hukuki mi değil mi? Bu konu çok tartışılacak bir konu. Çünkü Anayasa hukukçuları “OHAL olmadan sokağa çıkma yasağı olmaz” diyorlar. Hükümet tarafı “biz salgın olması maddesinden yararlanarak bunu yaptık” diyorlar. Bu sefer bir kısım hukukçular “Eğer o maddeye dayanarak yaptı iseniz, burada yönetim Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlerinde olur” diyorlar. Yani “İçişleri Bakanlığıyla alakası olmaz” diyorlar. Ve yine bir kısım hukukçular Bu durumda sokağa çıkma yasağını sadece salgın bulaşmış kişiler için kullanılabileceğini belirtiyorlar. Yani muhakkak ki bu durumun da hukuki dayanakları tartışılacaktır. Ancak bizler halk olarak ne olursa olsun hukuktan ayrılmamamız şarttır. Çünkü hukuk çiğnenmeye başlanırsa, güvenilecek bir şey kalmaz.
Tabii ki sokağa çıkma yasağı hukuki mi değil mi, bu ayrı bir tartışma konusu? Cuma günü akşam saat 21.30 gibi bu sokağa çıkma yasağının ilanı ayrı bir handikap oluşturdu. İnsanlar apar topar kendilerini bakkallara, fırınlara falan attılar. Burada da vatandaş ikiye bölündü. Bir kısım vatandaşı diğer bir kısım da bakanı suçladılar. Vatandaşı suçlayanlar “ vatandaşın apar topar kendisini dışarıya atıp, önlemleri hiçe saymasını eleştiriyorlar. Bakanı suçlayanlar da sokağa çıkma yasağına 2 saat kala haber verdi, daha önce haber vermeliydi diye suçluyorlar. Burada bana göre hata; öncelikle sokağa çıkma yasağının nasıl uygulanacağı ile ilgili genelge ile birlikte ortaya atılmış olsaydı, o zaman bu izdiham belki de olmayacaktı. Önce sokağa çıkma yasağı ilan edildi, ardından bir buçuk saat sonra “telaş etmenize gerek yok, ekmek dağıtacağız, lüzumlu yerler açık olacak” diye genelge yayınlandı. Ama bu bir buçuk saatte vatandaş telaş içerisine girmişti bile…
Ancak bu sokağa çıkma yasağı göstermiştir ki; bir 14 günlük daha sokağa çıkma yasağı uygulanabilirse, ülke olarak bu illetten kurtulmak için oldukça büyük bir adım atmış oluruz.
Doğrusuyla, yanlışıyla; hatasıyla sevabıyla; hep beraber bu kriz durumundan çıkmak için elimizden geleni yapmakla yükümlüyüz. Muhakkak ki tartışılacak konular olacaktır ama bu tartışmalar sonraya bırakılmalı, şimdi yapılması gereken mücadeleye destek olmak olmalıdır.