BEYŞEHİR’İN ÇEHRESİ DEĞİŞTİ
Geçtiğimiz hafta Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun bizleri Beyşehir’e davet etmişti. Biz de birkaç gazeteci arkadaşla bu davete icabet ettik. Ve tekrar aday olmayan sevgili başkan Özaltun’u da son kez belediye başkanı olarak bir kez daha ziyaret edelim dedik. Ve sağ olsun Başkan Özaltun, belediye başkanlığında bizlere gösterdiği ilgiden alışık olduğumuz Beyşehir’de, bize yine yeni ve ilgi çekici bir meşgale bulmuştu. Motorlu paraşütle Beyşehir’e bir de havadan bakma şansımız oldu.
Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, başkanlığı boyunca gerçekten Beyşehir’in çehresini değiştiren işlere imza attı. Mesela Beyşehir-Konya yolu; Genbos Tüneli, Devlet Hastanesi, Organize Sanayii, Doğalgaz gibi konular Beyşehir’e çok büyük katkılardı. Tabii ki “bunları belediye olarak mı yaptı?” diye soranlar olacaktır. Belki sadece belediye olarak yapmadı ama, bunların yapılması için Başkan Özaltun’un yaptığı girişimleri çok yakından takip edenlerdiniz. Diğer taraftan asfalt, parke, bordür çalışmalarını, asfalt plenti, prestij caddeleri, kültür yaşam merkezini, hasta konuk evi, şehir konağı, yüzme havuzu, gençlik merkezi, TOKİ’ler, pazar yerleri, park ve bahçeler vs. gibi çalışmaları hiç saymıyorum bile…
Murat Özaltun, belediye başkanı aday değil ama şunu gönül rahatlığıyla söylemeliyim ki, bir gazeteci olarak gece gündüz demeden, sürekli çalışan bir başkanımızdı. Bundan böyle de arkadaşımız olarak bizlerin olduğu gibi tüm Beyşehirlilerin de gönlünde olacaktır diye düşünüyorum.
KÜTÜPHANE HAFTASI VE KİTAP
Ülkemizde 1964 yılından bu yana Kütüphane Haftası kutlanır. Yine İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bu hafta ile ilgili gerçekten çocukların ilgisini çekebilecek ve çocuklara kitabı sevdirebilecek faaliyetler hazırlamış. Yani hani hep söylenegelen beylik bir laf vardır ya “okumuyoruz” diye. İşte belki böyle haftalar çocuklarımızın okuma alışkanlığı kazanması için önemli ve teşvik edici olabilir. Tabii ki Kütüphane Haftası muhakkak ki çocukların okuma sevgisine katkıda bulunabilir ama bundan daha önemlisi de, evde anne ve babanın kitap okumasıdır. Eğer evde anne ve baba televizyondan başını kaldırıp bir saat bile olsa kitap okuyabiliyorsa, o zaman o evde yetişen çocuk kitap okuyan ve okumayı seven bir genç olarak yetişecektir. Günde 50 sayfa kitap okuyan birisi ayda 1500 sayfa, yılda 18 bin sayfa kitap okumuş olur. Yılda 18 bin sayfa kitap okuyan insanın cahil kalması veya bilgisiz olması gibi bir durum asla söz konusu olamaz.
Bu Kütüphane Haftası’nda herkes kendisine bir prensip edinsin. Ve günde 50 sayfa kitap okumayı prensip haline getirsin. Ve hatta haftada bir gün de kütüphanede vakit geçirmeyi 1 saat bile olsa düstur haline getirsin. İşte o zaman toplumdaki topyekun değişikliği de herkes fark edecektir.