Çevremize baktığımız zaman herkesin gerek yerel olsun gerekse genel olsun yöneticilere kızdığını görüyoruz. Aslında bu kızmaları bir araya getirdiğimizde ortaya çıkan sonuca göre AK Parti nasıl her seferinde seçimi kazanıyor anlamak güç gibi duruyor.
Ancak muhalefete baktığımızda görüyoruz ki “vatandaş bize oy vermesin” diye özel bir çaba sarf ediyorlar.
Daha önce de birkaç kere yazmıştım. Yani ülkenin gündemiyle muhalefetin gündemi bir türlü buluşamadı. Ülke çok büyük bir ateş çemberinden geçerken CHP’de gündem Aylin Nazlıaka’nın ihracı; MHP’de ise kurultaydı.
Şimdi tam ülkenin gündemi ve muhalefetin gündemi 8 Mart vesilesiyle özdeşleşecek diye düşünürken yine CHP işi başka bir mecraya çekmeyi başardı.
Bilindiği üzere İzmir’in Karşıyaka ilçesinin CHP’li Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar bir afiş yaptırarak kadın haklarını savunduğunu ifade eden ve bu arada Cumhurbaşkanının da her konuya karışır tavrını da eleştirir durumda olan bu afişi astı.
Afiş belki siyaseten verdiği mesaj içeriği anlamında sorunsuz gibi algılanabilir ama Türk halkının bu konuya böyle bakmadığı da kesindir.
Afişlerde “Gece yarısı sokakta dolaşırım, gezerim sana ne”, “İstediğim zaman kahkaha atarım sana ne” gibi sözler bulunmakta. Bu afişleri anlayabiliriz. Ancak diğer tartışılan afiş olan “Börek de açmam, dekolte de giyerim, sana ne” afişi bundan sonra da tartışılacak bir afiş olacaktır sanırım.
Tabii ki bunu normal karşılayanlar olacağı gibi, Türk geleneği açısından bakınca uygun olmadığını savunan da birçok kişi olacaktır. Modern ve çağdaşlığın, dekolteyle özdeşleştirilmesi gibi bir anlam çıkarılmasına aracı olmak da çok hoş olmayacaktır. Nasıl türbanlı bir hanımın aynı zamanda daracık bir tayt giyerek dolaşması hoş gözükmüyorsa, böyle bir özdeşleştirme de kimsenin hoşuna gitmeyecektir.
Ama buradaki tartışma konusu bence bu değil. Asıl tartışılacak konu, muhalefet olarak gündemdeki konulara çözüm üretmek yerine toplumda gereksiz bir tartışma yaratmaya sebep olmaktır.
Yani CHP tam “muhalefete başlayacak” diye düşünürken ortaya bir Atatürk tablosu tartışması atılması, ardından bir disiplin tartışması başlatılması ve ardından da afiş tartışmasına alet edilmesi enerjiyi düşürmekte ve uğraşılacak konuların yönünü değiştirmektedir. İşte muhalefet, muhalefet yapmaktan daha ziyade “kendi ayağına sıkmakla meşguldür. Bu muhalefetle de AK Parti daha çok tek başına iktidar keyfini yaşar gibi geliyor.