Zannediyorum ki maalesef FETÖ konusunda vatandaşlarımız halen sıhhatli düşünemiyorlar. Sanki FETÖ sorunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’nin sorunu gibi geliyor. Yani 15 Temmuz’un gerçekten senaryo olduğunu falan düşünenler mevcut demek ki.
Şu konuda bir netleşmek lazım artık: Ya ülkemizin bekasını düşüneceğiz ya da ülkeyi bırakıp, kendimizi, kendi keyfimizi düşüneceğiz.
FETÖ bir terör örgütüdür. Ve devletin içerisine sızması nedeniyle de belki de şu an için en tehlikeli terör örgütüdür. Şu anda bu terör örgütü nasıl palazlandı, hangi siyasiler taviz verdi, AK Parti ve “hocaefendi” tartışmalarının zamanı değildir. Bu tartışmaları zamanı gelince, en uzak ihtimalle seçim vakti gelince en medeni protestoyu kullanarak, oy vererek tartışabiliriz. Ancak şu anda bu FETÖ’ye en ufak bir taviz vermek, çocuklarımızın geleceğini ipotek altına almak olacaktır.
Galatasaray Spor Kulübü bir mali genel kurul yapıyor ve maddelerin içerisinde, genel kurul üyesi olan FETÖ’cüler Zekeriya Öz, Şahabettin Harput, Hüseyin Avni Mutlu ve İsmail Demiriz Kulüp üyeliğinden çıkartılması da bulunuyor. Ayrıca Galatasaraylı FETÖ’cü futbolcular Hakan Şükür ve Arif Erdem’in de üyelikten çıkarılması oylanıyor. FETÖ’cü 4 isim Galatasaray üyeliğinden atılırken. Arif ve Hakan’ın atılmaması yönünde bir karar çıkıyor.
İşte bu karar, yukarıda anlattığım gibi “FETÖ sorununu bilmemenin ve hafife almanın” kararıdır.
Bakınız, buradan tekrar tekrar anlatmaya çalıştım. 15 Temmuz kalkışması çok ciddi ve ülkenin istikbaline vurulması hedeflenen bir darbeydi. Yani eğer bu kalkışma başarı ile sonuçlanmış olsaydı, birçoğumuz, daha doğrusu FETÖ’cü olanların dışında kalan çoğunluk şu anda büyük eziyet çekiyor olacaktı. Aynı zamanda ülkemizin istikbali de maalesef belirsiz bir hal alacaktı. Ve de bu kalkışma şuna inanın ki kıl payı bastırıldı. Yani konu çok ciddiydi. Sorun çok büyüktü. Ülke tehlike içindeydi.
Bu konuyu hafife almak, Sanki FETÖ ve Cumhurbaşkanı çekişmesi gibi göstermek aymazlıktan başka bir şey değildir.
Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bunun bilincinde olmalıdır. Öyle kuru kuruya, demokrasi havariliği yapmak; “biz demokratik olarak oyladık” gibi bir düşünceyle topu taca atmak, bu ülkeye olan sorumluluğu karşılamaz.
Galatasaray Spor Kulübü, büyük bir sorumsuzluk örneği göstermiştir. Tarih içerisinde muhakkak ki bu sorumsuz tavır Galatasaray Spor Kulübü’nde kara bir leke olarak kalacaktır.
Bunun gibi, FETÖ’yü hafife almak, FETÖ mensuplarıyla ilgili olarak demokrasi havariliğine soyunmak, en basit ve masum ifadesiyle safdilliktir.
FETÖ ile ilgili alınacak bir kararın 80 milyon insanımızın da hakkı ve hukukuyla alınması gerektiğini unutmamak lazımdır. Bu ülke yaşını başını almış, “tuzukurular”dan daha çok yeni yetişip gelen gençliğe yeni adım atan çocuklarımızındır. Bu hiçbir zaman unutulmamalıdır.