Mevlana Meydanındaki son nöbeti gerçekleştirdik. Özellikle “Mevlana Meydanındaki” diyorum. Çünkü ülkemizde bundan sonra ki dönemde artık nöbet bitmeyecek. Millet olarak hem çok çalışmaya hem de gelecek saldırılara karşı koymaya her an tetikte ve nöbette olmaya ihtiyacımız vardır.
Ülkede bu birlik ve beraberliği sağlamışken, bu birlik ve beraberlikten de yararlanmakta yarar vardır. Bakınız, ülkesini seven, Milletini seven siyasi partilerimiz, iktidarıyla, ana muhalefetiyle, muhalefetiyle birlik içerisinde, ülke için kenetlendiğini göstermiştir. Gerek Devlet Bahçeli’nin, gerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun gerek Binali Yıldırım’ın ve tabii ki de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu birlikteki payları yadsınamaz.
Bu birlikteliği, bilerek veya bilmeyerek ayrımcılık noktasına taşımaya çalışan insanların olduğunu da görmek maalesef üzüyor.
Adam Fethullah’ın, “Fethullah Hoca Efendi” olduğu dönemde gitmiş onunla fotoğraf çekinmiş. Aradan 15 yıl geçmiş bu fotoğrafı ortaya çıkarıp, insanları yaftalamaya çalışan tipler oluşmaya başladı. Bu tipler ya bilerek ya da bilmeyerek, bu birlikteliğe balta vurmaya çalışıyorlar. Ve de birilerine alet oluyorlar.
Halbuki şu an için düşünülecek olay çok basit. Miladı 17-25 Aralık yapıp ondan öncesine bakmayacaksın, olay bu kadar. 17-25 Aralık’tan sonra bu terör örgütüyle ilişki devam ediyorsa ve bu terör örgütüne göz yumuluyorsa, bunun hesabı sorulacaktır. 17 Aralık’a kadar Fethullahçı ama 17 Aralık’tan sonra Fethullah’ı terör örgütü başı, cemaati de terör örgütü olarak görüyorsa bu adam için sıkıntı duymaya gerek bile yoktur.
Bunu dallanıp budaklandırıp, yok efendim, “kurunun yanında yaş” hikayesi, “eskiden şöyleydi, şimdi böyle” hikayeleri bilerek veya bilmeyerek FETÖ’ye alet olmaktır.
Muhakkak ki FETÖ’nün Devlet’e yerleştirilmesinde, Devlet’te büyümesinde yardım ve yataklıklar vicdanlarda sorgulanacaktır. Muhalefetin bas bas bağırarak “F tipi örgütlenme”nin tehlikesinden bahsetmesine kulak tıkayanlar muhakkak ki tartışılacaktır. Ancak bunun zamanı şimdi değildir. Şimdi, İslam dinini alet eden bir terörist olan Fethullah’a tüm Hıristiyan aleminin neden destek verdiği, Müslüman aleminin neden lanet okuduğunu sorgulamak gereklidir. Ve de en önemlisi bu “emperyalist” güçlerin Türkiye’ye karşı yaptıkları düşmanlıkların püskürtülme zamanıdır.
Şu andaki mücadele emperyalizm mücadelesidir. FETÖ, ABD’nin yıllardır ülkesinden besleyip büyüttüğü elebaşını da CIA gözetiminde tuttuğu bir maşadır. Aynen Kurtuluş Savaşı’nda emperyalizmin maşası olan Yunanlar gibi…
Burada tabiri caizse asıl “abi”yi görmek lazımdır. FETÖ bitecektir, aynen PKK gibi ama asıl “abi”nin de Dünya siyasetindeki ve ekonomisindeki yeri çok uzun gözükmemektedir. Ve bunu kısaltmak konusunda da talip olmamız şarttır.
Öteki tarafta, yıllar önce kim Fethullah’la maklube yemiş, kim toplantılarına katılmış, kim fotoğraf çekinmiş bunlar işin magazinidir. Bize radikal çözümler lazımdır, magazin değil.