Son dönemlerde duyduğum şeyler konusunda inanın şaşırıp kalıyorum. Kurumlar arasında bir FETÖ ile mücadele yarışıdır gidiyor. Hatta bu durumun zaman zaman “suni FETÖ’cü” yarattığı da söylenenler arasında. Halbuki FETÖ ile mücadele bir yarış konusu değil bilakis Devlet politikası olmalıdır.
Yani FETÖ ile mücadele “dostlar alışverişte görsün” mantığı ile olmaz. FETÖ ile mücadele; öncelikle, ülkenin birliğini ve beraberliğini istemekle, FETÖ’nün ülkeye zararlarını bilmekle, 15 Temmuz’un ciddiyetini anlamakla olabilir. Yani “15 Temmuz bir kurgudur” diyen vatandaşa, FETÖ ile mücadeleyi anlatamazsınız.
Bazı şeyleri anlamayan insanlar da maalesef konuyu anlamak yerine daha çok konunun dedikodusundalar. “Falanca kurumda FETÖ’cü yokmuş, filanca kurum mücadele etmiyormuş, vs.vs.vs.”
Bunu zaman zaman Selçuk Üniversitesi için de söylüyorlar. Hem şaşırıyorum, hem üzülüyorum. Şaşırıyorum, çünkü bunu söyleyen gazeteciler de var. Ve bu gazetecilerin Selçuk Üniversitesi’nin verdiği mücadeleyi bilmemeleri beni şaşırtıyor.
Üzülüyorum, çünkü verilen emekleri görünce hemen iki kelimeyle bu emeklerin boşa gidiyor olması üzüntü verici.
Bir kere hiç kimse kusura bakmasın. Konya’da en kurumsal, en köklü ve en sağlam FETÖ mücadelesini şu ana kadar Selçuk Üniversitesi verdi. Ve de vermeye de devam ediyor.
Düşünsenize daha evvel o kadar hak yiyen FETÖ, şimdi yediği hakların da ifadesini vermeyle karşı karşıya.
Selçuk Üniversitesi’nde Sosyal Bilimler’de son 10 yılda mezun olan 16 bin kişi incelenecek. Ayrıca usulsüz doktora ve yüksek lisans yapanların bu hakları da iptal edilecek. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu Türkiye’de de FETÖ ile mücadeleye yol gösterecek bir davranıştır.
Bu adımdan sonra da eğer Selçuk Üniversitesi’nin FETÖ ile mücadelesini beğenmeyenler olursa, o beğenmeyenleri sorgulamak sanırım daha doğru olacaktır.
FETÖ ile ve diğer bilhassa dini kullanan tüm örgütlenmelerle ilgili mücadele artık devlet politikası haline gelmelidir. Ve tüm vatandaşlarımız da artık 15 Temmuz’un incelemesini iyi yapmaları ve bunun ne kadar tehlikeli bir oyun olduğunu görmeleri gerekmektedir.
Kurum ve kuruluşları da, sayısal olarak değil, verdikleri mücadele ile değerlendirmek gerekmektedir. FETÖ ve tüm terör örgütleriyle mücadele bir yarış değil, insanlık görevi olarak algılanmalıdır.