Geçtiğimiz gün Konyaspor Kulübü Başkanı Ömer Korkmaz’ın basın toplantısıyla ilgili bir köşe yazısı yazmıştım. Bu yazıya, hem telefon aracılığıyla, hem mesajlarla hem de gazete vasıtasıyla o kadar çok yorum aldım ki mecburen bu konuya bir açıklık getirmek gerekli hale geldi.
İşin doğrusu çok fazla olumsuz bir eleştiride bulunan yoktu. Şu da bir gerçek ki Ömer Korkmaz’ın başkanlığına da pek itiraz eden yoktu. Yazıdaki “Ömer Korkmaz kendisine iyi bir ikinci başkan bulmalıdır. Adem Bulut’tan iyi bir ikinci başkan olmaz” cümlesine o kadar takılmış ki okuyucular. Meğerse herkes bunu düşünüyor ama bir türlü söylemiyormuş. Kendi fikrimi yazarken bilmeden birçok kişinin düşüncesine de tercüman olmuşum.
İşin doğrusu kurumlarda önemli olanın kişiler değil görevler olduğunu düşünenlerdenim. Yani Konyaspor yönetimindeki birçok ismi sadece yüzeysel tanırım. Ama böyle bir kurumda başkan ve ikinci başkan görevlendirmeleri önemlidir. Zaten şu anda Konyaspor Başkanı Ömer Korkmaz ile ilgili olarak kamuoyunda ortak bir olumlu kanı vardır. Ancak ikinci başkan Adem Bulut’un olması eleştiri konusudur ki, Konyaspor yönetimi “neredeyse yeni bir takım kurarken” bir de kişilerle vakit harcamamalıdır.
Adem Bulut’la ilgili gelen eleştirilerden birisi Fenerbahçeli oluşudur. Herkesin gönlünde bir takım yatabilir. Bunu çok anormal bulmam. Belki de yönetimde birçok takıma sempati duyan isimler vardır olabilir. Ama Konya Fenerbahçeliler Derneği üyesi olmak hatta yöneticisi olmak konusuna sıcak bakılmaz. Yani Konya’da Fenerbahçeliler Derneği yönetim kurulu üyesi olarak, Fenerbahçe’nin tanıtımına, yararına katkılar sağlayacağına dair bir üyelik sözleşmesi bulunurken aynı zamanda Konyaspor’un yöneticisi olmak çok hakkaniyetli bir durum değildir.
Şöyle düşünelim; Son maç Konya’da Fenerbahçe’nin yararına bir sonuçla bitmiş olsaydı. Ya da Fenerbahçe, Konyaspor’un yararına bir sonuçla bir şeyler yapsaydı. Kişilerin aklına Konyaspor’un ikinci başkanının Fenerbahçeli olduğu gelmeyecek miydi? Ondan sonra Konyaspor camiası nasıl başarılı olacağını mı tartışsın yoksa işi gücü bıraksın yöneticisinin Fenerbahçeli olup olmadığını mı tartışıp dursun? Bu, yönetimlerde çok da doğru bulunabilecek bir yöntem değildir.
Bu yazıdan sonra bir açıklama gelebilir: “Ben Konya Fenerbahçeliler Derneği yönetiminden ve üyeliğinden ayrıldım” diye. Ama bunun hiçbir önemi yoktur. Fenerbahçeli olarak tescillenmiş bir isim bundan sonra dernek üyeliğinden istifa etse bile bir şey değişmez.
Burada şu objektifliğimi de belirteyim. Mesela Konya Galatasaraylılar Derneği Başkanı çok sevdiğim kardeşim Sıtkı veya Konya Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Bülent abimiz Konyaspor yönetimine girmeye kalksa inanın aynı tepkiyi veririm.
Bir başka takımlı olduğu tescilli bir kişinin Konyaspor yönetiminde yer alması etik değildir. Her türlü şaibeye de, dedikoduya da açıktır.
Şimdi bu konuda konuşunca bazıları “ya şu da şu takımlı bu da şu takımlı” gibi şeyler söylüyor. Ama burada konu yönetim kurulu üyesi olmak değil. Burada konu başkan veya 2.başkan olmaktır. Yani Konyaspor Kulübünün 2. Başkanı başka takımlı olamaz. Bu konuda eğer aksini savunan varsa taraftarlarla bir istişare yapsın derim.
Burada üzerine basa basa söylüyorum isimler değildir buradaki mevzu. İsim Ali olur Veli olur önemli değil. Yani konumuz Adem Bulut meselesi değildir. Etik olanı Adem Bulut gibi hem Konya Fenerbahçeliler Derneği yönetiminde bulunup, hem de Konyaspor yönetiminde olan üyelerin Konyaspor’a desteklerini kesmeden yönetimde görev almamalarıdır. Yani her Konyasporlu sporsever Konyaspor yönetiminde değildir.
Yani buradaki yazının içeriği Adem Bulut olarak algılanmasın. Etik olma ilkesinden bahsetmek istedim sadece. Aksi halde şahsi olarak fikrimi sorarsanız zaten Adem Bulut’tan yönetici olabileceği düşüncesi bende yoktur. Bunun ayrıntılarını da isteyenler olursa daha sonraki bir yazımda anlatırım.
Mesela Aziz Yıldırım FETÖ ile mücadele ederken, Aziz Yıldırım’ın arkasında duran Fenerbahçeliler Derneği yönetimini alaşağı etmeye çalışmak yöneticilik zaafiyetidir. Veya herhangi bir başkanlık yaparken muhatapları ayrıştırmak bir yönetici yetersizliğidir. Yani bu konuları daha sonraki yazımda anlatırım artık. Bu yazımda sadece Konyaspor’un 2. Başkanının ya da başkanının Fenerbahçe Derneği yöneticisi olamayacağı gerçeğini anlatmaya çalıştım.
Dostlukla kalın.