Dün Necmettin Erbakan Üniversitesi(NEÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker başta olmak üzere, NEÜ yöneticileriyle birlikte, tüm yerleşkeleri inceleme fırsatı bulduk.
Öncelikle yeni yapılan NEÜ Tıp Fakültesi binasını gezdik. Konya’ya yakışır bir Tıp Fakültesi olduğunu söylemek her ne kadar yeterli olmasa da zaten konuyla ilgili ayrıntıları haberlerimizde okuyacaksınız. O nedenle burada tekrar etmeyeyim.
Tıp Fakültesinin çok modern, çok büyük ve teknolojik olarak örnek olacak bir hastane olacağını söylemeden geçmeyelim. Tek handikabı; hemen üst kısmında çok büyük ve çok lüks, ayrıca neden yapıldığı belli olmayan bir site inşaatı ilgi çekici olmuş. Aslında hiç olmaması gereken bir inşaat saçma sapan bir biçimde oraya yerleştirilmiş…
İkinci durağımız, adeta bir şantiyeye dönmüş olan NEÜ Köyceğiz Kampusu idi. Her ne kadar şimdilerde bir şantiye görünümünde olsa da birkaç sene sonra Türkiye’nin en güzel, en temiz ve havadar kampuslarından birisi ile tanışacağız.
Daha sonra yolumuzu mevcut Tıp Fakültesinin bulunduğu yerleşkeye çevirdik. Yeni Tıp Fakültesinin yapımının tamamlanmasıyla birlikte, eski tıp fakültesi görevine devam edecek. Yani bazı bölümler aynı yerinde kalacak. Hatta burada bazı binaların yıkımıyla birlikte ortaya güzel bir hastane parkı da çıkacak. Yani mevcut tıp fakültesinin böyle “üst üste” gibi görüntüsü ortadan kalktığı gibi geniş ve ferah bir hastane bahçesi ortaya çıkacak. Morfoloji binasına ek olarak yapılan bina da tıp fakültesi öğrencilerine en iyi hizmeti verecektir.
15 Temmuz’dan sonra FETÖ’den alınan, 15 Temmuz yerleşkesi de son haliyle Meram Yeni Yol’da göz kamaştıran bir durumda. Yaklaşık 5 bin öğrenci de burada NEÜ öğrencisi olarak eğitim görmekte…
Buraları gezerken, sürekli bilgi veren Rektör Muzaffer Şeker’in nasıl bu kadar başarılı işler yaptığını merak edenler için söyleyeyim kesinlikle çok fazla istekli ve bu işten zevk alan bir rektör.
Faaliyetleri anlatırken, yapılanları anlatırken ve incelerken rektörün gözündeki ışıltıyı, heyecanı, gururu kesinlikle çok rahat görebiliyorsunuz. Yani tabiri caizse hani güzel bir iş yapan çocuk bu mutluluğu herkesle paylaşmak ister ya, işte aynen öyle bir heyecanı ve mutluluğu Rektör Muzaffer Şeker’in yüzünden okuyabiliyorsunuz.
Anlayacağınız Selçuk Üniversitesi’nden ayrılarak kurulan bir üniversite olarak, Selçuk Üniversitesi’yle başa baş duruma gelmek kolay olmasa da Muzaffer Hoca bunu başarabilmiş. Yakın zamanda Türkiye’de çok daha fazla duyacağımız bir Necmettin Erbakan Üniversitesi ile karşı karşıya kalacağımızı düşünmekteyim.
Tüm emeği geçenlerin yüreklerine sağlık.