Devlet yönetimi dikkat ister

Erhan Dargeçit

CHP’nin adalet yürüyüşü beklenilen etkiyi gösterdi. Amaç hem PKK’lı milletvekillerinin hem de FETÖ’cülerin hapiste olmalarına dikkat çekerek, toplumun adalet yokmuş gibi algılamasına hizmetti. Ve bu durum da başarılmış gözüküyor.

 

Toplumda insanlar yavaş yavaş “FETÖ’den suçlu olan da suçsuz olan da hapiste” türküleri söylemeye başladılar. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere tüm AK Parti örgütleri bir an önce bu söylemlerin amaçlı olduğunu, halka anlatmalıdırlar.

 

İçinden geçtiğimiz dönemler çok zor dönemlerdir. Hani şair diyor ya “dört yanım puşt zulası” diye; işte ülkenin durumu da şu anda bundan farklı değil. Ülke önemli bir sınav veriyor. Bu sınavda Cumhurbaşkanının durduğu yer ve uyguladığı politika geri dönüşü olmayan ve dünyayı sömürme peşinde olan ülkelere karşı verilen bir savaşı temsil ediyor.

 

Bu savaşta Cumhurbaşkanına en büyük destek, Türk Halkı’nın, büyük çoğunlukla verdiği destektir. Yapılan vurdumduymazlıklarla, iç politikada uygulanan yanlışlarla bu destekten mahrum kalmamak lazımdır.

 

Öncelikle ortalıkta gezen “adalet” tartışmaları bir an önce kesilmelidir. PKK ve FETÖ bitene kadar bu ülkede adalet sorunu olmamalıdır.

 

Ama bu arada ülke yeni tartışmaların içerisine de atılmamalıdır. Bakın iç politikada iki sorun tartışmaya açılmıştır:

 

Birincisi ABD vatandaşı Merve Kavakçı’nın, Kuala Lumpur büyükelçisi olmasının gereği nedir? Bu büyükelçi orada vatandaşı olduğu ABD’nin mi, Türkiye’nin mi çıkarlarını savunacaktır? Veya bu hanımın çok üstün meziyetleri nedir ki, ülkede başka büyükelçi olabilecek kimse yokmuş gibi, bu konu tartışmaya açılmıştır?

 

İkincisi Meclis İçtüzüğü tartışmasıdır. Mecliste muhalefetin 5 dakika veya 10 dakika konuşması neyi değiştirecektir? Mecliste işler hızlansa hızlansa ne kadar hızlanacaktır. Bu değişikliğin acaba zamanı şimdi midir? Muhalefet partisiyle tartışmaktan başka ne işe yarayacaktır bu değişiklik?

 

Ülke iç politikada tartışmalarla vakit kaybetmemelidir. Ülkede ihtiyaç olan, iç politika tartışmaları değildir.

 

Dış politikada AB ve ABD’ye alternatif, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne yanaşmak, ülke adına ne kadar yararlı ise, Türkiye’nin güneyinde Askeri mücadele ne kadar gerekli ise, Suriye’yle, Irak’la, İran’la ve bilumum komşu ülkelerimizle barış içerisinde olmak ne denli gerekli ise, Ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu politikaların her birinde başarılı olmuşsa o zaman bu başarıları iç politikalarda devam ettirmek gerekmektedir.

 

İşte bütün bunları da baz alarak AK Parti örgütleri hata yapmamalıdır. Bundan sonraki dönemde AK Parti örgütlerinde metal yorgunluğu mu vardır, bıkkınlık mı vardır, doygunluk mu vardır, hep birlikte göreceğiz. Ama şu gerçeği kimse unutmamalıdır. Devlet deneme yanılma yeri değildir. Bu dönemde hata yapan bundan sonraki dönemlerde yer bulamaz. 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.