DEVA Partisi, erken seçim, Ve Bilim Kurulu
DEVA PARTİSİ YÖNETİMİ BELLİ OLDU
Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde eski bakanlardan Ali Babacan’ın genel başkanlığını yaptığı DEVA Partisi, Konya’ya İl Başkanı olarak, Konya’da ekonomi insanlarının, sağlık insanlarının, STK’ların ve siyasetin kısacası Konya kamuoyunun çok yakından tanıdığı Dr. Seyit Karaca’yı atamıştı. Ardından il yönetimini oluşturma çalışmasına giren Karaca, geçtiğimiz gün parti binasında il yönetimini basına tanıttı. Yönetimin içerisinde sanayici, iş adamı, esnaf, doktor, mimar, mühendis, ev hanımı, gibi neredeyse toplumun her birimini oluşturan iş kolundan üyeler mevcut edilmiş. Ayrıca Konya’nın neredeyse tüm ilçelerinden yöneticiler de organize edilmiş. Yani partiyi ziyarete giden bir Konyalı hemşerimiz orada kendisine yakın birisini muhakkak bulacaktır.
Partinin il binası da oldukça profesyonel bir bakış açısıyla oluşturulmuş. İl Başkanı ve yöneticilerin odası; toplantı ve seminer odası, misafirler için karşılama ve ağırlama odası her şey düşünülmüş. Şimdi bunun ne gibi bir önemi var diye düşünmeyin. Parti binası, o partinin hedeflerini de gösterir aslında. Hedefi yüksek olan partiler genelde “yarın iktidar olursak” diye düşüneceklerinden bu gibi ayrıntıları parti merkezlerinde düşünmek zorundadırlar.
DEVA Partisi Konya’da ne yapar konusu, daha ileride konuşulacak bir konu. Ama Seyit Karaca siyasette tecrübeli bir isim. Yanında Ahmet Elden gibi, Sefa Coşkun gibi tecrübeli isimlerin yanı sıra genç ve dinamik bir kadro oluşturmuş. İlerleyen süreçte ne yapabileceğini de konuşuruz.
ERKEN SEÇİM OLUR MU?
Genelde siyaset geçmişimden de yola çıkarak dostlarımın en çok sorduğu sorulardan birisi erken seçim oluyor. Normal şartlar altında, eski Türkiye’de, şimdiki gidişata bakıldığında şimdiye dek erken seçim olurdu diye düşünmek gerekir sanırım. Ancak artık Türkiye’de sistem değişti. Ak Parti ve Genel Başkanı Erdoğan’ın bir erken seçim kararı alarak seçime gitmesi olasılığı hiç yok denecek kadar zayıftır. Erken seçim olasılığının ortaya çıkması için Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı MHP’nin, Ak Parti’ye olan desteğini çekmesi gerekir. Son gelişmelere baktığımız zaman İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetine istinaden “Bu çağrı Türkiye’nin taşınamaz hale gelmiş yüklerinin ve problemlerinin çözümü ile ilgili ise o zaman …… Dolayısıyla bu konuda o destek verilir.” Diyerek verdiği cevap gerekirse İyi Parti’nin Ak Parti yanında yer alabilecek olduğunu da belki gösterir. Yani bu durumda da MHP desteğini çekse, İyi Parti destek verse, erken seçim olmaması için bir ihtimal ortaya çıkabilir.
Tüm bunlara rağmen ekonomideki oluşan bu sıkıntı, vatandaşın cebindeki sıkıntı, toplumun her katmanının bu sıkıntıyı hisseder hale gelmesi, 2023’e kadar seçimin uzamasını kaldıramaz. Hükümetin de kendisini bir kontrolü açısından erken seçim kaçınılmaz hale gelebilir. Burada büyük ihtimalle 2021’in mart ayından sonra bir erken seçim ülkeyi yönetenlerin daha güçlenebilmesi, yönetilenlerin ise umutlanması açısından bir gereklilik oluşturabilir.
BİLİM KURULU ÜYELERİ HALKI DEĞİL KURULU BİLGİLENDİRMELİ
Malumunuz bu pandemi sürecinden itibaren bir bilim kurulu lafıdır gidiyor. Yani bu pandemi sürecinin daha iyi idare edilebilmesi ve yapılacakların kararlaştırılabilmesi için bir danışma kurulu niteliğinde Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu oluşturuldu. Enfeksiyon, mikrobiyoloji, viroloji, iç hastalıkları, yoğun bakım ve göğüs hastalıkları alanında üniversitelerde akademisyen olarak çalışan tıp bilimcilerinden oluşturulan kurul, 31 kişiden oluşmakla beraber başkanlığını Sağlık Bakanı Fahrettin Koca yapmaktadır.
Bu kurul gerçekten kurulduğu Ocak ayından bu yana da oldukça önemli işler başardı. Bunun aksini kimse söyleyemez. Ancak son günlere geldiğimizde yazılı ve görsel basında hatta sosyal medyada kurul üyelerinin açıklamalarından geçilmiyor. Gün geçmiyor ki bir kurul üyesi açıklama yapıp, endişelerini dile getirmesin.
Ben diyorum ki, bu kurul üyeleri bu endişelerini, bu fikirlerini, düşüncelerini, yapılması gerekenleri, bu kurulda dile getirmeliler. Ve de bu kurulda gerçekten dile getirilip de yapılması gerekenler yapılmıyorsa o zaman basın yoluyla bu taleplerinin yerine getirilmediğini belirtsinler. –Ki görüldüğü üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan bile pandemiyle ilgili kararı sorulduğunda “Bilim Kurulu bilir” diyebiliyor.
O zaman bu Bilim Kurulu üyelerinin her gün bir başka kanalda, her gün bir gazetede boy göstermelerinin ve insanları daha da endişelendirmelerinin gereği var mıdır? Bilim Kurulu üyeleri bilimsel çalışmaları ve endişe giderici fikirlerini kurulda belirtmeliler. Zaten bu düşünceleri de Kurul adına Sayın Sağlık Bakanımız her gün dile getirmektedir. Sıkıntı ve endişe içerisinde kaybolmuş halkı daha da endişelendirmeye ve yeni TV ünlüleri yaratmaya gerek yoktur.
Dostlukla kalın.