Gazetemizin 4.yaş gününü kutladık. Artık beşten gün alıyoruz. Oldukça yoğun katılımlı bir program oldu. Tabii ki öncelikle İl Emniyet Müdürümüz Şükrü Yaman’a, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker Hocama, Karatay Belediye Başkanı Mehmet Hançerli’ye, kurum ve kuruluşların değerli müdürlerine, saygıdeğer başkanlara teşekkürümü sunmak istiyorum.
Aslında hepimizde şöyle bir algı vardır: Düğünümüzde de, cenazemizde de hep en yakınlarımızı, en sevdiklerimizi görmek isteriz. Yani işin doğrusu tüm Konya gelse de sevdiğimizi gözümüz arar ve sevdiğimiz gelmediyse bunu kesinlikle fark ederiz. Bu konu çok önemlidir.
Vatandaştan yüzde 52 oy alarak seçilen bir Cumhurbaşkanımız var. Her girdiği seçimde oyunu arttırmış ve en son yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı olmuş. Şimdi bu Cumhurbaşkanının birçok örneği var ama ben birini anlatacağım. Kahramanmaraş’ta miting yapan Cumhurbaşkanına evlerden birinden pankartla çaya davet yapılıyor. “Çayımız hazır ede, gel sen de çaya evet de” yazılı pankarta karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan “çaya gelirim ama karnım aç” diyor. Ve Cumhurbaşkanı o eve gidiyor hem bir şeyler atıştırıyor hem de çayını içiyor. İşte Cumhurbaşkanı bu samimiyetiyle vatandaştan oy alıyor. Şimdi bu evde yaşayan vatandaşa cumhurbaşkanını ne kadar kötülersen kötüle, inanır mı? Onun için, evine kadar gelip çayını içen cumhurbaşkanı en makbul kişidir.
Ve zaman zaman valilerle, kaymakamlarla yaptıkları toplantıda da Cumhurbaşkanı Erdoğan vatandaşın ayağına gitmenin öneminden bahsederek, valileri ve kaymakamları da vatandaşla diyaloglara davet eder.
Sokağa çıktığınızda şimdilerde “evet-hayır” yarışının “hayır” lehine önde gittiğini görebiliyorsunuz. İşte eğer Cumhurbaşkanı gibi vatandaşla diyalog kuramıyorsanız, vatandaşın ayağına gitmiyorsanız, “nasıl olsa ben iktidarım” özgüveniyle hareket ediyorsanız, işte o zaman “evet”in neden çoğunlukta gibi gözüktüğünü anlayamazsınız.
Konya’nın en önemli gazetelerinden biri olarak bir yıldönümü programı yaptık ve işin doğrusu gözlerim AK Parti İl Başkanı Musa Arat’ı aradı. Hadi Musa Bey çok yoğundu diyelim 50 tane yöneticiden bir tanesi bile sanırım katılmaya gerek duymadı.
MHP İl Başkanı Murat Çiçek de aynı şekilde gözlerimin aradığı bir isimdi. Sanırım çok daha önemli işleri vardı.
Selçuk Üniversitesi’nin Rektörü Mustafa Şahin Hoca da takip edenler bilirler, benim için çok önemli bir isimdir ama onu da programda görememek üzücüydü.
Yani katılamayanların üzüntüsüyle, katılanların sevinciyle yeni bir yaşa daha girdik. En başta söylediğim gibi insan sevdiklerinin bu mutlu gününde yanında olmasını diliyor ama bazen de dilekleri yerine gelmiyor.