Ülke yeni bir sisteme geçti. Bu sistem ülkenin kalkınabilmesi ve sorunlarına çözüm bulabilmesi için bir çözüm süreci olabilmelidir. Aynı zamanda üretim ekonomisine dönüş de bu sistemde önemli bir yer işgal edecektir. Tüm bunlar için de çalışmak, çok daha fazla çalışmak zorunda olduğumuzun bilincini taşımalıyız.
Şimdi bayramlarda, senede iki kere 9 gün tatil olması konusundan bahsederek “beylik” laflar söylemek istemiyorum. Hatta turizm sektörü açısından muhakkak ki senede sadece iki kere harcanan 9 günlük tatile işin doğrusu çok da karşı değilim. Ama asıl sorun olan durumları atlamamalıyız.
Bakın mesela, son 4 yıl içerisinde ülke olarak çok fazla yorulduk. 30 Mart 2014 tarihinde yerel seçimler yapıldı. Ardından 7 Haziran 2015’te ve1 Kasım 2015’te olmak üzere iki genel seçim geçirdik. Bu arada 10 Ağustos 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçimini de unutmayalım. Akabinde 2017 16 Nisan’ında bir referandum oylaması da yaşadık. Ve en son 24 Haziran 2018’deki Genel seçimler şimdilik son seçim oldu. Kasım 2018’de veya olmazsa Kasım 2019’da da yerel seçimler tekrar vatandaşların önüne sandığı getirecek. Yani 4 senede 7 seçim geçirmiş olacağız. Bir de buna 15 Temmuz 2016 tarihinde girişilen hain terör saldırısı ve kalkışmayı koyarsak, çok da rahat bir süreç geçirmedik.
Artık OHAL’in de kalktığı şu günlerde biraz daha normalleşirken, gelişme hızımızı arttırmak şart oldu. Herkes biliyor ki, şu anda Devlet Kurumları’nda işler yapılmaz ve durmuş durumda. Kimsenin ne yapacağını bildiği yok. Herkes Külliye’den gelecek kararları beklemede. Tabii ki bu sırada yeni Anayasa’nın uyum kanunlarının da bir an önce hazırlanması şart gözüküyor. Yani TBMM en hızlı biçimiyle çalışmalıdır.
İkincisi hukuk çok hızlı işleyemiyor. Ve burada birçok hak mağduriyetleri doğuyor. Bir trafik kazası ile ilgili hukuki süreç 4 seneyi, 5 seneyi bulabiliyor. Hukukun da bir an önce hızla dosyalarını en aza indirmesi şart gözüküyor.
Peki, burada işin pratiğine baktığımızda ne görüyoruz? TBMM tatilde. “Adalet” tatilde… Bu olacak iş mi?
Yani ülkenin en hızlı çalışması gereken iki kurumu aylarca tatil yapıyor. Adli tatil 20 Temmuz ve 31 Ağustos arasında Eylül başına kadar sürüyor.
TBMM de; 15 Temmuz’dan sonra tatile girerek 1 Ekim’e kadar tatil yapacak. Yani neredeyse 80 güne yakın… Ve ülkenin en çok çalışmaya ihtiyacı olduğu şu günlerde, belirsizliklerin sürdüğü şu günlerde ve hangi kurumun ne yapacağının neredeyse belli olmadığı şu günlerde TBMM tatilde.
Bu tatil geçmişte, seçim bölgelerine giden milletvekillerinin, uzak yerlere çok uzun sürelerde gittikleri göz önüne alınarak konulmuş bir tatildir. Yani mesela bir Van mebusu, Ankara’dan Van’a seyahati günlerce hatta haftalarca sürüyorken 3 aya yakın bir tatil mebusun seçim bölgesinde çalışması için uygun görülebilirmiş. Ancak günümüzde Hakkari’den Edirne’ye yolculuklar saatlerle ifade edilmekte. Yani böyle bir süreye aslında gerek kalmamış durumda. Ve milletvekilleri günümüzde seçim bölgelerine akşam gidip sabah yine Ankara’da olabiliyorlar.
Şimdi işte bu konuyu da göz önünde bulundurarak, milletvekillerinin 3 aya yakın, Adliye Mensuplarının 2 aya yakın tatillerini tekrar bir gözden geçirmek lazımdır. Bizim ülkemiz o kadar zengin değildir. Ve ülkede artık kalkınma adına herkes görevini en iyi şekilde yapmalı ve cansiperane bir şekilde işine sarılmalıdır. Tatiller bayramlarda kalsın bırakın. Bunun dışında ne kadar az tatil yaparsak ülke adına o akdar iyi işler çıkarmış olabiliriz. Ülke sevgisi tatille bölünmemeli…