Ülkemizde kendini “dindar” olarak tarif eden, bir kısım insanların her fırsatta karşılarında yarattıkları düşman; Atatürk ve cumhuriyet dönemidir. Yani bir kesim bu düşmanlıklarını alenen belli etmekten de çekinmezler. Buradaki savundukları tez; Atatürk’ün halifeliği kaldırması, “kuran harflerinden” Latin harflerine geçmesi, laikliği getirmesi vs. gibi genelde din konusuyla özdeşleştirip karşı çıktıkları işler yani…
Bir dostumla otururken şöyle bir kurgu oluşturduk: 1920’li yıllarda olan olayları şimdiki şartlarla bir takım insanlar değerlendiriyorlar. Yani 80 sene sonra…
Şimdi günümüzden 80 sene sonrasına bir yolculuk yapalım. Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın paralelle mücadelesini değerlendirelim.
Şu anda neredeyse tüm vatandaşlarımız biliyor ki, paralelle mücadele şart. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuda verdiği mücadele de hem elzem hem takdire şayan.
Ama 80 sene sonra bu olaya bakıldığı zaman, olayın taraflarının “dindar” olduğu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dindar kesimle mücadele ettiği gibi bir mantık ortaya çıkmayacak mı?
Mesela 2100 yılında iki genç konuşurlarken “ya bundan 80-90 sene önce Recep Tayyip Erdoğan diye bir cumhurbaşkanı varmış, bir cemaatle “falanca” nedenlerden dolayı birbirlerine ters gitmişler. Ondan sonra da Cumhurbaşkanı, cemaatle uğraşmış. Onlara olmadık eziyetler etmiş. Dindar insanlar bu Cumhurbaşkanının görevi zamanında çok eziyet görmüşler.” Denilebilir mi? Gayet tabi ki denilebilir. Burada şu anda sonuna kadar haklı gözüken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan belki de 80-90 sene sonra haklıyken haksız duruma düşebilecek.
(Bu arada bu yazıyı okuyup anlamadan abuk sabuk yorumlar yapanlar olacaktır muhakkak ama bence bu fikir jimnastiğini değerlendirin, işin münafıklığını boş verin.)
Bu konuya “olabilir” diye değerlendirme yapanlara tabii ki bir sorum olacak? Acaba 1920’lerde kurulan Türkiye Cumhuriyeti ve kurucusu Atatürk de bu şekilde yanlış değerlendiriliyor olabilir mi?
Acaba o zaman da Devlete karşı çıkanlar, kendilerine göre paralel bir devlet kurmaya çalışanlar engellenmiş olabilir mi?
Acaba o şartlara göre, ülkede, uçak bile yapılmasını sağlayan Atatürk’ün verdiği mücadele gibi, 80-90 sene sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği mücadele de hafife alınıp, bu mücadeleye de düşman olunacak mı?
En başta dediğim gibi, 80-90 sene sonrasında bir politika kurgusu… Siz de bence bazı durumalrı kafanızda bir kurgulayın belki de bakış açınız değişecektir.