Barış Pınarı’nda 1 yıl geçti
Barış Pınarı Harekâtı, 9 Ekim 2019 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Millî Ordusu grupları tarafından Suriye’nin kuzeyinde tek taraflı özerklik ilan eden Suriye Demokratik Güçleri(SDG)’ne karşı başlatılan sınır ötesi askerî harekâttır.
Operasyonun amacı, Türkiye’nin PKK ile bağları nedeniyle terör örgütü olarak tanımladığı, ABD ve diğerlerinin ise IŞID’e karşı bir müttefik olarak kabul ettiği Suriye Demokratik Güçleri’nin sınır bölgesinden uzaklaştırılması, 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturularak 3,6 milyon civarındaki Suriyeli sığınmacının bu bölgeye yerleştirilmesi olarak açıklandı.
Harekâtın başladığını ilan eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, operasyonun “PKK/YPG ve DEAŞ örgütlerine karşı başlatıldığını” açıkladı ve amacının” Türkiye’nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek” olduğunu bildirdi.
Türk Ordusu’nun harekâtı her zaman olduğu gibi uluslararası alanda genel olarak yine kınandı. Suriye Dışişleri Bakan yardımcısı Faysal Mikdad SDG’yi ayrılıkçılıkla ve hükümetle görüşmemesi dolayısıyla harekâtın sebebi olmakla suçladı, bununla birlikte yabancı bir gücün Suriye topraklarını işgalini kınadıklarını bildirdi. Ardından Suriye hükümeti, Rusya’nın arabuluculuğu ile SDG ile anlaştı ve Suriye Silahlı Kuvvetleri Suriye-Türkiye sınırına ve SDG’nin kontrolündeki bazı kentlere konuşlandırıldı. 17 Ekim 2019 günü Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad harekâtı işgal olarak niteledi ve karşılık vereceklerini açıkladı.
22 Ekim 2O19’da Rusya devlet başkanı Vladimir Putin ve Erdoğan, SDG’nin sınır bölgesinden ve Tel Rıf’at ile Menbic’den 30 kilometre uzağa çekilmesi için ateşkes süresinin 150 saat daha uzatılması üzerine Soçi Mutabakatında anlaşmaya vardı. Bu amaçla Rusya askerî polisi ve Suriye Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı sınır muhafızları harekat alanının dışında kalan alana girmesi kararlaştırıldı. 23 Ekim günü Türkiye Millî Savunma Bakanlığı harekâtın sona erdiğini açıkladı. 29 Ekim günü Rusya, 68 askerî birlikteki 34.000 SDG’linin harekât bölgesinden çekildiğini duyurdu.
Bu harekatın sonucunda; 13 Ekim günü ABD Başkanı Donald Trump, sınır ötesi saldırılarına karşı Türkiye’ye “güçlü” ekonomik yaptırımlar uygulamak için muhalefetteki Demokrat Partililer de dahil olmak üzere kongre liderleriyle çalıştığını söyledi. Donald Trump, ertesi gün, Türkiye’ye ekonomik yaptırımların geleceğini açıkladı.15 Ekim günü Trump Türkiye’ye yönelik “istikrarsızlaştırıcı eylemlere katkıda bulunan kişilere” yönelik olduğu bildirilen yaptırımları açıkladı. Bu kapsamda; üç isim olarak Savunma Bakanı Hulusi Akar, Enerji Bakanı Fatih Dönmez ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kurum olarak da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı yaptırım listesine alındı. Trump ayrıca yayımlayacağı Başkanlık Kararnamesi’nin ABD’nin “ciddi insan hakları ihlallerinde bulunan, ateşkesin uygulanmasına engel olan, yerinden edilmiş kişilerin evlerine dönmesini engelleyen, mültecileri zorla geri gönderen veya Suriye’de barış, güvenlik veya istikrara tehdit oluşturan” kişilere yönelik ek ve güçlü yaptırımlar uygulamasını da mümkün kılacağını belirtti.
Almanya, Çekya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İtalya, İspanya, İsveç ve Norveç hükümetleri Türkiye’ye silah satışını askıya alan kararlara imza attı.
14 Ekim günü Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Türkiye’ye uygulanabilecek yaptırımları görüşmek üzere Lüksemburg’da toplandı.
İşte olayın özeti kısaca budur. Ve bu olayın başlangıcından bu yana tam bir yıl geçmiştir. Ancak olayın etkisi geçmiş midir derseniz orayı bilemem...
Dostlukla kalın.