Ülkemizde gündem üzerine gündem değişiyor ve vatandaşlar olarak her yeni gündeme ayak uydurmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Aslında tüm bu gündemlerin menşei aynı ama önemli olan bu durumun farkına varmak. PKK, IŞİD, FETÖ aynı kaynağın ürünleri. Yani ABD destekli terör örgütleri. ABD ve İngiltere emperyal işbirliğini de buna eklemek lazım. Ve bu emperyalizmin maşaları da Almanya, Hollanda, Danimarka gibi Avrupa ülkeleri…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başlattığı çözüm süreci, bu dengeleri bozmak adına ve de Kuzey Irak ve Suriye’de dengeleri bozmak adına yerinde bir girişimdi. Bu girişim PKK’nın “şımarıklığı” ve de ABD’nin “gazı” ile bozuldu. Bunun üzerine Devlet hemen önlemini aldı ve PKK’nın tepesine sertçe indi. PKK şimdilerde can çekişme durumuna geldi. IŞİD, diğer adı ile DAEŞ, DEAŞ da ülkemize karşı haince saldırırken Devlet buna da önlemini almaya çalıştı ve yatağında bunları yok etme girişimine başladı. Devletimiz, Rusya, Suriye ve Irak’la birlikte bu işte de başarılı olduğunu gösterdi. ABD’nin bu maşasının da sonu gözükmektedir. Ve gerek PKK gerek IŞİD’le mücadeleyi Türk Ordusu sürdürmektedir.
15 Temmuz’da yine başka bir maşa, FETÖ ortaya çıktı ve Devletimiz bunu da gayet net bir biçimde püskürttü. Devlet darbeye kalkışan ordu mensubundan başlayarak, tüm devlet kurumlarında mücadeleye başladı. Ve bu mücadele halihazırda devam etmekteydi.
Tüm bunlar sürerken, araya giren Anayasa değişikliği çalışmaları ve referandum hazırlıkları FETÖ terörünü gündemden uzaklaştırır gibi görülmeye başlandı. Bunun da akabinde ortaya çıkan Hollanda krizi, gündemi tamamen değiştirdi.
Yani sokağa çıkınca görülen o ki, vatandaşın en çok konuştuğu konular referandum ve Hollanda krizi olmaya başladı.
Ancak burada vatandaşları bir kez daha uyarmak lazımdır. Yani Türkiye’nin asıl sorunlarının başında terör gelmektedir. Bu terörün kaynağı bellidir. Eğer FETÖ çözülür ve FETÖ elebaşı Fethullah Gülen yakalanırsa zaten gerek referandum sorunu gerekse Hollanda ile olan anlaşmazlıklar gibi sorunlar zaten kökünden çözülecektir.
Ana sorun FETÖ ve terör sorunudur. Bu terör sorunu emperyalist ülkeler tarafından Türkiye’nin başına sarılmaktadır. Bu emperyalist ülkelere hem PKK, hem IŞİD ve hem de Suriye ve Kuzey Irak başarıları ile bir darbe indirilmiştir. Eğer FETÖ de çözülebilirse, bu durum emperyalist ülkelere karşı kazanılan en büyük başarı olacaktır. Dolayısıyla FETÖ ile mücadele kesinlikle hafife alınıp, “şu işi halledelim de sonra devam edelim” diye bakılacak bir durum değildir.
Suriye’de kaybeden emperyalist güçler, FETÖ kaybıyla da geri çekilmek zorunda kalacaklardır. O zaman da zaten Türkiye, büyük devlet olarak hiçbir Avrupa ülkesiyle sorun yaşamasına gerek kalmayacaktır. 16 Temmuz’da nasıl mücadele ediliyorsa, hedeften sapmadan, gündemi gevşetmeden bu terörü bitirmek gerekmektedir.